Thursday, August 20, 2020

Faiz, enflasyon, Turkiye ...

 cok buyuk hata, reis. hicbirsey kolay kolay senin sonunu getiremeyebilir, ama bu getirir, eger bu yoldan geri donmezsen. bir de bilmiyorsun, onun icin soyleyelim: faiz enflasyona yol acmaz, enflasyon faize yol acar. yani faiz bir sonuctur, baslangic degil. enflasyona da arz/talep dengesi yol acar. yani anlayacagin, ne kadar ekmek, o kadar kofte. enflasyonu dolayisi ile faizi dusurmek istiyorsan, cok uretmek lazim. para politikalari gecici olarak, o da belki, sonuc verir. orta ve uzun vadede para politikalari sonuc vermez. dervis kafasi ile gidiyorsun, cok buyuk hata. sen kimden ogreniyorsun ekonomiyi? onu da mi maras dondurmacisindan ogrendin? bunun sonu fena olacak, cunku, bir noktada faizleri yukari cekeceksin ama o noktaya geldiginde yetmeyecek. bak uyarmadi deme, sonunda maduro gibi olursun. ikincisi, bu yazidan anladigim dogru ise, Turkiye'de bankalarda bulunan varliklarin buyuk bolumu doviz ve altin. yani halk TL tutmuyor, anla artik. ucuncusu ise, bu kosullarda kimse dusuk faizden borc alip yatirim yapmaz. cunku, arbitraj ortami yaratiyorsun dusuk faizle. cogu insan (ozellikle zenginler) dusuk faizle TL borc alip, dolar ve altin alacak. hic dizginleyemeyeceksin kurlari. soylemedi deme. biraz soylenenlere kulak ver.

https://finance.yahoo.com/news/turkey-avoids-interest-rate-hike-112242611.html?soc_src=hl-viewer&soc_trk=fb


Wednesday, July 15, 2020

Bir ani ve 15 Temmuz

Yil 1990, aylardan haziran - temmuz, ben lise 2'deyim, yer Canakkale - Intepe,  Tubitak Matematik ve Fizik Olimpiyatlari calisma kampindayim. Yer cok guzel, ortam calismaya uygun ama benim aklim havalarda, gozum cok guzel cikartilan yemeklerde. O gune kadar, bizi daha onceki kamplarda calistirmaya gelen ODTU'lu hoca grubu bu sefer yok, yerine ITU'den bir kac hoca bulup getirmisler, bir de Izmir Yamanlar Kolejinden Bulgaristan'dan goc eden bir fizik ogretmeni bulmuslar. Bizim anladigimiz, ODTU'lu hocalar ile Tubitak'in arasi bozulmus, daha dogrusu Tubitak ODTU'lu hocalari atmis, yerine ITU'den ve Yamanlar Kolejinden bir ogretmen ile doldurmus. Yamanlar Kolejinin ne oldugunu herkes bilir, fethullahin okullarindan biri. ITU'den gelen amcalari tanimasak da, tiplerinden, giydiklerinde, ve agiz yapilarindan ne olduklari belli. Hepsi fethullahci. Bana birsey ogretibilecek kapasitede adam degiller. Mesela, ITU'lu bir hoca ilk derse geldi, ve dideki, mealen "cocuklar, bizi apar topar toplayip, buraya getirdiler. ben burda size ne gosterecegimi bilmiyorum. bir ders kitabiniz falan var mi. ben aksam calisayim". anlayacaginiz, adam matematik olimpiyati kampina gelmis, ama mufredat ariyor. Amca, bu is mufredatlik bir is degil, sen yapamazsin burda amca. Neyse, zaten yillar boyunca elene elene 9 kisi kalmisiz, cocuklardan bir tanesi cikardi eskiden cikan matematik olimpiyat sorularinin ve cozumlerinin oldugu bir kitabi amcaya verdi. Amca, aksam biraz calismis, sabah geldi sinifa, dediki, meelan "...cocuklar, ne guzel de cozmus o vonksiyonu..".

Yukaridaki anlatimla sair ne demek istiyor?  Demek istenen su: Adam universitede hoca olmus, ben diyeyim doktor, siz deyin profesor. Ama mufredata ihtiyaci var. Kendisine yol gosterilmesini istiyor. Kendi basina kritik olarak dusunme yetenegi yok. Bir baslangicdan, bir sonuca gidecek yolu cizemiyor. Ayni sekilde, yillar gecti, ben universiteye girdim. Benden sonra, sinavlarda FEM dersanesi, o dersane, bu dersaneden birinciler cikmaya basladi. Ben, kendi kendime, dedimki "bu mumkun olamaz". Neden? Bu dersanelerden cikan cocuklarin kritik dusunme nitelikleri yok. Bu cocuklar, birakin birinci olmayi, soruyu bile anlayamazlar. Neden? yukaridaki ornekte oldugu gibi, kritik dusunme yetenekleri yok. Direktif verilmedigi taktirde, birakin birinci olmayi, oturup, ders bile calisamazlar.

Nitekim, 15 temmuz darbe girisimi bunu kanitladi. Bu niteliksiz cocuklar, soru calarak, cevap kodlayarak, onundekiler hapse atilarak, torpille belirli noktalara gelmisler. Hem de oyle gelmislerki, baksaniza yer gok general olmus. Bir orduda bu kadar general olur mu? Orduyu birakalim, bunlardan her yerde var. Ve hala var. Ordu, Emniyet, Yargi, Meclis, Hukumet, Bakanliklar, Bankalar, Okullar, vs vs. Ama, ne kadar kayrilsalar da, ne kadar cok olurlarsa olsunlar, kendilerinden olmayan, bir avuc kritik dusunme yetenegine sahip olan subaya karsi ve hatta hicbir egitim gormemis halka karsi duramamis, muharebeyi kaybetmislerdir. Aldiklari "egitim" kendilerine hicbirsey katmamistir. Daha da onemlisi, bunlara verilen egitim, halkin parasi ile verilmistir. Bu ornek, bu insanlarin ne kadar pislik olduklarindan daha da onemlisi, ne kadar aptal, ne kadar beceriksiz olduklarini gostermistir. Bir de dusunsenize, allah muhafaza, bunlarla bir savasa girildigini? Hangi askerinizi bunlara emanet edeceksiniz. Bunlara emanet yerine, Yunana, Sirpa emanet etmek bile daha iyidir. Ustune ustluk, bunlar askerine bile sahip cikamaz, kendi askeri tarafindan vurulurlar ki ornegi yine 15 Temmuz gecesi goruldu. Yine bir fethullahci olan, o gunun genelkurmay baskani, bugunun savunma bakani hulusi akar, kendi askerleri tarafindan rehin alindi. Kendisi de buna karsilik bile veremedi, ve simdi serefsizce yasiyor, ayni serefsizlik ile de olecek.

Wednesday, April 15, 2020

KOR ONA, KOR BUNA

Bu son koronavirus olayı tarihte neye benziyor? Bence 1929 buhranina benziyor. Ben bunu yakın çevreme söylediğim zaman, bana yok canim, o daha kötüydü diyorlar. Ama ben hala bunu önümüzdeki aylarda 1929 buhranina cevirecegini düşünüyorum. Bunun esasında belirtileri çok açık. Mesela ABD ilk önce 300 milyar dolarlık bir ekonomik paket ile başladı, 3 gün içinde 600 milyar dolara çıkardı, yetmedi 1 trilyon dolara çıkardı, o da yetmedi 2 trilyon dolara çıkardı, şimdi 3 trilyon dolarda. Benim kanaatim ne 3 ne de 5 trilyon dolar yeter. Bunun sonu yine benim tahminim 20 trilyon dolardır. Neden 20 trilyon dolar? Çünkü, ABD'nin bir yıllık üretimi 20 trilyon dolar da ondan. 

Peki nereden gelecek bu para? Ya para basılacak ya da borç alınacak, ya da biraz oyle biraz boyle olacak. 

Nereden bulunabilir bu borç ? Tek bir yerden zor, ancak Çin ve rotschild ailesi gibi çeşitli yerlerden bulunabilir. Peki bu kadar borc alınca ne olur, ABD'nin şu anki borcu 22 trilyon dolar olduguna gore, olan borç ikiye katlanır. Peki ABD çöker mi? Çökmez? Neden? Çünkü dünyada her yer aynı zor durumda da ondan. ABD'yi cokerte bilmek için, ABD'nin zor durumda olması, başka ülkelerin iyi durumda olması lazım. Boyle birşey var mı? Yok. 

İkinci yöntem, bu parayı bulmak için, para basmak. Yani 20 trilyon dolar basmak. Peki enflasyon olur mu? Olur. Ne kadar? %10? Neden? Cunku, dolar dünya para birimi. Peki dünyanın yıllık üretimi ne kadar? 250 trilyon dolar. 20/250 = %8. Şimdi anladiniz mı neden, Türkiye, İran, Rusya, Çin doların dünya para birimi olmasını istemiyor? Eğer dolar dünya para birimi olmasa idi, olması gereken enflasyon %100 idi, ama dünya para birimi olunca %10 oluyor. Ancak bu enflasyon diğer para birimlerine karşı olmaz. Neden? Çünkü, diğer para birimleri de değer kaybedecek. Diyelim ki Türk lirası %50 değer kaybetti, e dolar da %10 değer kaybetti, ama Türk lirasına karşı yine %37 değer kazanacak. 

Krizlerde her zaman büyük ekonomiler güçlenir, küçük ekonomiler daha da gucsuzlesir. 1929 buhranina, önümüzdeki aylarda oluşacak buhranin tek farkı bugünkü ekonomiler çok daha büyük, teknoloji çok ama çok ileri, önlemler anında olmasa bile, kısa sürede alınabiliyor. Peki neden daha hızlı önlem alınmadı? Heh işte, bu nokta çok önemli, çünkü; ekonomiler ne kadar büyürse büyüsün, teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, insan oğlu hiç değişmiyor. İşin içine politika giriyor. ABD daha hızlı ve daha etkili önlem alabilir miydi? Evet. Neden almadı? Benim tahminim ABD büyük adamları, yani zenginler Trump'i sevmiyorlar, ve Trump'i zor durumda bırakmak için ellerinden gelen herşeyi yapiyorlar. Malum bu sene de seçim senesi, Trump'i olabildiğince etkileyip, zor durumda bırakmaya çalışıyorlar. Bu ne demek oluyor? Bu işin çözümü varsa bile, Kasım'a kadar bişey beklemeyin. ABD seçimleri bittikten sonra ve hatta belki de 20 kusur Ocak'a kadar beklemeyin eğer Trump kaybederse. Cunku, Trump kaybederse, 20 kusur Ocak'da devir teslim olacak. Devir teslim olmadan çözüm sunulmaz. Denilebilir ki bu durumda secim olur mu, yoksa ertelenir mi? Secim olur, cunku; zaten cogu yerde secimler posta ile yapiliyor ABD'de, posta ile yapilmayan yerlerde ise, posta ile katilma opsiyonlari var, yani isteyen sandiga gitmeden postayla gonderiyor oylarini. Bu duruma bir de kodomanlarin secim yapilmasini istemelerini eklersek, oyle ya da boyle secim yapilacak. 

Bir diğer nokta 1929 buhranı ile ilgili, buhrandan 10 yıl sonra dünya savaşı cikti. Neden? çünkü, buhran sırasında ve sonrasında aç kalan halk, komünist veya faşist yönetimlere kaydilar. Yani açlik ve sefalet iki ideolojiyi besler. Burda önemli olan, bu iki ideolojideki insanların birbirlerini oldurmemeleridir. Çünkü ABD ve İngiltere gibi batılı güçler, Hitler örneğinde olduğu gibi faşist ideolojideki insanları destekleyip, komünist ideolojideki insanları oldurteceklerdir. Nedeni ise çok basit, bu iki ideoloji, esasında aynı gorus olmakla birlikte, aralarindaki tek fark: birinde mulkiyet hakkı vardır, ve mülk zenginindir. Fakir de zenginin malıdır. Diğerinde ise mülk halkindir ve herkes eşittir, zengin fakir yoktur. Yani bu iki ideoloji arasindaki fark sadece ve sadece ekonomiktir. Dinle, oyla buyla alakası yoktur. Var diyen yalan soyluyordur, ve topluma zarar vermemesi için tıpkı koronavirus gibi yok edilmesi gerekir. Bu insanlar koronavirusden daha tehlikelidirler. En iyi komünist gerçek muslumanlardir, en iyi müslüman da gerçek komunistlerdir. Unutmayın ve bunu iyice belleyin Müslümanlık komünist bir dindir. 

Önümüzdeki 5 - 10 yıl içerisinde dikkat edilmez ise, dünya bir savaş ortamına kayacak, eğer 1929 buhranından bir ders çıkardık ise. ABD ve İngiltere gibi ülkeler, ve de dünyanın belli başlı zenginleri, tıpkı Hitler'i destekledikleri gibi bu ortamı destekleyecekler. Türkiye bu ortamda yön verici değil, sadece bir piyon olacak. Dikkat edilmez ise, Türkiye önce tekrar 1970lerin sonlarina dönecek, ondan sonrada dünya savaşı içinde yer alacak.