Thursday, August 20, 2020

Faiz, enflasyon, Turkiye ...

 cok buyuk hata, reis. hicbirsey kolay kolay senin sonunu getiremeyebilir, ama bu getirir, eger bu yoldan geri donmezsen. bir de bilmiyorsun, onun icin soyleyelim: faiz enflasyona yol acmaz, enflasyon faize yol acar. yani faiz bir sonuctur, baslangic degil. enflasyona da arz/talep dengesi yol acar. yani anlayacagin, ne kadar ekmek, o kadar kofte. enflasyonu dolayisi ile faizi dusurmek istiyorsan, cok uretmek lazim. para politikalari gecici olarak, o da belki, sonuc verir. orta ve uzun vadede para politikalari sonuc vermez. dervis kafasi ile gidiyorsun, cok buyuk hata. sen kimden ogreniyorsun ekonomiyi? onu da mi maras dondurmacisindan ogrendin? bunun sonu fena olacak, cunku, bir noktada faizleri yukari cekeceksin ama o noktaya geldiginde yetmeyecek. bak uyarmadi deme, sonunda maduro gibi olursun. ikincisi, bu yazidan anladigim dogru ise, Turkiye'de bankalarda bulunan varliklarin buyuk bolumu doviz ve altin. yani halk TL tutmuyor, anla artik. ucuncusu ise, bu kosullarda kimse dusuk faizden borc alip yatirim yapmaz. cunku, arbitraj ortami yaratiyorsun dusuk faizle. cogu insan (ozellikle zenginler) dusuk faizle TL borc alip, dolar ve altin alacak. hic dizginleyemeyeceksin kurlari. soylemedi deme. biraz soylenenlere kulak ver.

https://finance.yahoo.com/news/turkey-avoids-interest-rate-hike-112242611.html?soc_src=hl-viewer&soc_trk=fb


Wednesday, July 15, 2020

Bir ani ve 15 Temmuz

Yil 1990, aylardan haziran - temmuz, ben lise 2'deyim, yer Canakkale - Intepe,  Tubitak Matematik ve Fizik Olimpiyatlari calisma kampindayim. Yer cok guzel, ortam calismaya uygun ama benim aklim havalarda, gozum cok guzel cikartilan yemeklerde. O gune kadar, bizi daha onceki kamplarda calistirmaya gelen ODTU'lu hoca grubu bu sefer yok, yerine ITU'den bir kac hoca bulup getirmisler, bir de Izmir Yamanlar Kolejinden Bulgaristan'dan goc eden bir fizik ogretmeni bulmuslar. Bizim anladigimiz, ODTU'lu hocalar ile Tubitak'in arasi bozulmus, daha dogrusu Tubitak ODTU'lu hocalari atmis, yerine ITU'den ve Yamanlar Kolejinden bir ogretmen ile doldurmus. Yamanlar Kolejinin ne oldugunu herkes bilir, fethullahin okullarindan biri. ITU'den gelen amcalari tanimasak da, tiplerinden, giydiklerinde, ve agiz yapilarindan ne olduklari belli. Hepsi fethullahci. Bana birsey ogretibilecek kapasitede adam degiller. Mesela, ITU'lu bir hoca ilk derse geldi, ve dideki, mealen "cocuklar, bizi apar topar toplayip, buraya getirdiler. ben burda size ne gosterecegimi bilmiyorum. bir ders kitabiniz falan var mi. ben aksam calisayim". anlayacaginiz, adam matematik olimpiyati kampina gelmis, ama mufredat ariyor. Amca, bu is mufredatlik bir is degil, sen yapamazsin burda amca. Neyse, zaten yillar boyunca elene elene 9 kisi kalmisiz, cocuklardan bir tanesi cikardi eskiden cikan matematik olimpiyat sorularinin ve cozumlerinin oldugu bir kitabi amcaya verdi. Amca, aksam biraz calismis, sabah geldi sinifa, dediki, meelan "...cocuklar, ne guzel de cozmus o vonksiyonu..".

Yukaridaki anlatimla sair ne demek istiyor?  Demek istenen su: Adam universitede hoca olmus, ben diyeyim doktor, siz deyin profesor. Ama mufredata ihtiyaci var. Kendisine yol gosterilmesini istiyor. Kendi basina kritik olarak dusunme yetenegi yok. Bir baslangicdan, bir sonuca gidecek yolu cizemiyor. Ayni sekilde, yillar gecti, ben universiteye girdim. Benden sonra, sinavlarda FEM dersanesi, o dersane, bu dersaneden birinciler cikmaya basladi. Ben, kendi kendime, dedimki "bu mumkun olamaz". Neden? Bu dersanelerden cikan cocuklarin kritik dusunme nitelikleri yok. Bu cocuklar, birakin birinci olmayi, soruyu bile anlayamazlar. Neden? yukaridaki ornekte oldugu gibi, kritik dusunme yetenekleri yok. Direktif verilmedigi taktirde, birakin birinci olmayi, oturup, ders bile calisamazlar.

Nitekim, 15 temmuz darbe girisimi bunu kanitladi. Bu niteliksiz cocuklar, soru calarak, cevap kodlayarak, onundekiler hapse atilarak, torpille belirli noktalara gelmisler. Hem de oyle gelmislerki, baksaniza yer gok general olmus. Bir orduda bu kadar general olur mu? Orduyu birakalim, bunlardan her yerde var. Ve hala var. Ordu, Emniyet, Yargi, Meclis, Hukumet, Bakanliklar, Bankalar, Okullar, vs vs. Ama, ne kadar kayrilsalar da, ne kadar cok olurlarsa olsunlar, kendilerinden olmayan, bir avuc kritik dusunme yetenegine sahip olan subaya karsi ve hatta hicbir egitim gormemis halka karsi duramamis, muharebeyi kaybetmislerdir. Aldiklari "egitim" kendilerine hicbirsey katmamistir. Daha da onemlisi, bunlara verilen egitim, halkin parasi ile verilmistir. Bu ornek, bu insanlarin ne kadar pislik olduklarindan daha da onemlisi, ne kadar aptal, ne kadar beceriksiz olduklarini gostermistir. Bir de dusunsenize, allah muhafaza, bunlarla bir savasa girildigini? Hangi askerinizi bunlara emanet edeceksiniz. Bunlara emanet yerine, Yunana, Sirpa emanet etmek bile daha iyidir. Ustune ustluk, bunlar askerine bile sahip cikamaz, kendi askeri tarafindan vurulurlar ki ornegi yine 15 Temmuz gecesi goruldu. Yine bir fethullahci olan, o gunun genelkurmay baskani, bugunun savunma bakani hulusi akar, kendi askerleri tarafindan rehin alindi. Kendisi de buna karsilik bile veremedi, ve simdi serefsizce yasiyor, ayni serefsizlik ile de olecek.

Wednesday, April 15, 2020

KOR ONA, KOR BUNA

Bu son koronavirus olayı tarihte neye benziyor? Bence 1929 buhranina benziyor. Ben bunu yakın çevreme söylediğim zaman, bana yok canim, o daha kötüydü diyorlar. Ama ben hala bunu önümüzdeki aylarda 1929 buhranina cevirecegini düşünüyorum. Bunun esasında belirtileri çok açık. Mesela ABD ilk önce 300 milyar dolarlık bir ekonomik paket ile başladı, 3 gün içinde 600 milyar dolara çıkardı, yetmedi 1 trilyon dolara çıkardı, o da yetmedi 2 trilyon dolara çıkardı, şimdi 3 trilyon dolarda. Benim kanaatim ne 3 ne de 5 trilyon dolar yeter. Bunun sonu yine benim tahminim 20 trilyon dolardır. Neden 20 trilyon dolar? Çünkü, ABD'nin bir yıllık üretimi 20 trilyon dolar da ondan. 

Peki nereden gelecek bu para? Ya para basılacak ya da borç alınacak, ya da biraz oyle biraz boyle olacak. 

Nereden bulunabilir bu borç ? Tek bir yerden zor, ancak Çin ve rotschild ailesi gibi çeşitli yerlerden bulunabilir. Peki bu kadar borc alınca ne olur, ABD'nin şu anki borcu 22 trilyon dolar olduguna gore, olan borç ikiye katlanır. Peki ABD çöker mi? Çökmez? Neden? Çünkü dünyada her yer aynı zor durumda da ondan. ABD'yi cokerte bilmek için, ABD'nin zor durumda olması, başka ülkelerin iyi durumda olması lazım. Boyle birşey var mı? Yok. 

İkinci yöntem, bu parayı bulmak için, para basmak. Yani 20 trilyon dolar basmak. Peki enflasyon olur mu? Olur. Ne kadar? %10? Neden? Cunku, dolar dünya para birimi. Peki dünyanın yıllık üretimi ne kadar? 250 trilyon dolar. 20/250 = %8. Şimdi anladiniz mı neden, Türkiye, İran, Rusya, Çin doların dünya para birimi olmasını istemiyor? Eğer dolar dünya para birimi olmasa idi, olması gereken enflasyon %100 idi, ama dünya para birimi olunca %10 oluyor. Ancak bu enflasyon diğer para birimlerine karşı olmaz. Neden? Çünkü, diğer para birimleri de değer kaybedecek. Diyelim ki Türk lirası %50 değer kaybetti, e dolar da %10 değer kaybetti, ama Türk lirasına karşı yine %37 değer kazanacak. 

Krizlerde her zaman büyük ekonomiler güçlenir, küçük ekonomiler daha da gucsuzlesir. 1929 buhranina, önümüzdeki aylarda oluşacak buhranin tek farkı bugünkü ekonomiler çok daha büyük, teknoloji çok ama çok ileri, önlemler anında olmasa bile, kısa sürede alınabiliyor. Peki neden daha hızlı önlem alınmadı? Heh işte, bu nokta çok önemli, çünkü; ekonomiler ne kadar büyürse büyüsün, teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, insan oğlu hiç değişmiyor. İşin içine politika giriyor. ABD daha hızlı ve daha etkili önlem alabilir miydi? Evet. Neden almadı? Benim tahminim ABD büyük adamları, yani zenginler Trump'i sevmiyorlar, ve Trump'i zor durumda bırakmak için ellerinden gelen herşeyi yapiyorlar. Malum bu sene de seçim senesi, Trump'i olabildiğince etkileyip, zor durumda bırakmaya çalışıyorlar. Bu ne demek oluyor? Bu işin çözümü varsa bile, Kasım'a kadar bişey beklemeyin. ABD seçimleri bittikten sonra ve hatta belki de 20 kusur Ocak'a kadar beklemeyin eğer Trump kaybederse. Cunku, Trump kaybederse, 20 kusur Ocak'da devir teslim olacak. Devir teslim olmadan çözüm sunulmaz. Denilebilir ki bu durumda secim olur mu, yoksa ertelenir mi? Secim olur, cunku; zaten cogu yerde secimler posta ile yapiliyor ABD'de, posta ile yapilmayan yerlerde ise, posta ile katilma opsiyonlari var, yani isteyen sandiga gitmeden postayla gonderiyor oylarini. Bu duruma bir de kodomanlarin secim yapilmasini istemelerini eklersek, oyle ya da boyle secim yapilacak. 

Bir diğer nokta 1929 buhranı ile ilgili, buhrandan 10 yıl sonra dünya savaşı cikti. Neden? çünkü, buhran sırasında ve sonrasında aç kalan halk, komünist veya faşist yönetimlere kaydilar. Yani açlik ve sefalet iki ideolojiyi besler. Burda önemli olan, bu iki ideolojideki insanların birbirlerini oldurmemeleridir. Çünkü ABD ve İngiltere gibi batılı güçler, Hitler örneğinde olduğu gibi faşist ideolojideki insanları destekleyip, komünist ideolojideki insanları oldurteceklerdir. Nedeni ise çok basit, bu iki ideoloji, esasında aynı gorus olmakla birlikte, aralarindaki tek fark: birinde mulkiyet hakkı vardır, ve mülk zenginindir. Fakir de zenginin malıdır. Diğerinde ise mülk halkindir ve herkes eşittir, zengin fakir yoktur. Yani bu iki ideoloji arasindaki fark sadece ve sadece ekonomiktir. Dinle, oyla buyla alakası yoktur. Var diyen yalan soyluyordur, ve topluma zarar vermemesi için tıpkı koronavirus gibi yok edilmesi gerekir. Bu insanlar koronavirusden daha tehlikelidirler. En iyi komünist gerçek muslumanlardir, en iyi müslüman da gerçek komunistlerdir. Unutmayın ve bunu iyice belleyin Müslümanlık komünist bir dindir. 

Önümüzdeki 5 - 10 yıl içerisinde dikkat edilmez ise, dünya bir savaş ortamına kayacak, eğer 1929 buhranından bir ders çıkardık ise. ABD ve İngiltere gibi ülkeler, ve de dünyanın belli başlı zenginleri, tıpkı Hitler'i destekledikleri gibi bu ortamı destekleyecekler. Türkiye bu ortamda yön verici değil, sadece bir piyon olacak. Dikkat edilmez ise, Türkiye önce tekrar 1970lerin sonlarina dönecek, ondan sonrada dünya savaşı içinde yer alacak.

Monday, December 31, 2018

SEKERPARE

                    Sekerpare nedir? Sekerpare un ve sekerden olusan bir Turk tatlisidir. Tat olarak benzemese de, ekmek kadayifigillerden gelir. Neden? Cunku, ekmek kadayifi da un ve sekerden olusur. Turk mutfaginda buna benzer bir suru yemek ve tatli vardir. Buna benzer derken neyi kastediyorum, hamur, su, seker karisimini. Neden bunu soyluyorum, cunku; Turk mutafaginin zengin oldugu soylenir. Zengindir zengin olmasina da, cesit olarak zengindir, icerik olarak bakildiginda ise fakirdir. Neden fakirdir. Cunku; Turk halki fakirdir. Bir toplumun yedigi yemeklere bakarak, o toplumun sosyo-ekonomik durumunu cart diye anlayabilirsiniz. Baska hicbir inceleme yapmaniza gerek yoktur. Bir kisim elitin daha farkli yiyor olmasi da bu gercegi degistirmez. Mesela, Turk corbalari, alabildigine suludur. Batidaki, daha zengin ulkelerin corba diye yedikleri, Turk Mutfagi'nda sulu yemek sinifina girer. Peki, Turk Corbalari neden sadece sudan olusur? Bunun cevabi cok basittir: Ekmegi katik etmek. Ayni sekilde, Turk Mutfagi'nda sulu yemek denen yemeklerin sulu olmasinin nedeni de ekmegi katik etmektir. Turk Mutfagi'nda hamur isi de coktur. Nedeni ise, hamur besleyici olmamasina ragmen, kisa sureli de olsa doyurucudur. Doygunlugu et gibi uzun surmez, ama doyurur. Hem de ete gore cok daha ucuzdur. Papara denen bir yemek vardir. Nedir bu yemek? Bayatlamis, kalan ekmeklerin uzerine, et suyu dokerek, bayat ekmekleri degerlendirmek. Hem ekmegi yumusatirsin, hem de ekmek atilmaz. Tabi et suyu bulabiliyorsan, bulamayanlar, normal sicak su, ve uzerine biraz da yogurt koyarlar, belki birazda bahceden toplanmis ot atarak biraz koku ve tat verirsin. Manti da, papara sinifina girer. Nedir manti? Et dokundurulmus, hamur. Et o kadar azdir ki, etin aldiginiz tadi, etin su da eriyerek verdigi tatdan ibarettir. Yani yediginiz manti, esasinda et suyunda kaynatilmis hamurdur. Yerken aldiginiz tat ise, ete gore daha ucuz olan, dometes ve sarimsagin tadidir. Mesela, ben iddia ediyorum ki, sarimsakli yogurt ve domastes soslu mantinin tadi, sarimsakli yogurt ve domates soslu normal makarnadan cok farkli degildir. Ayni sekilde, borek, coregin Turk Mutafagi'ndaki fazlaligi bu nedendendir. Kocaman hamurun icine azicik et, peynir vs. koy ve ye. Hatta Ic Anadolu'da yufka ekmege bulgur pilavi dondurulup, sarilir ve oyle yenir. Yani ekmek ici ekmek yapilir ve yenir. Hic dusundunuz mu, Turkler niye kahvaltida ve bir araya geldiklerinde cay icerler. Cay Anadolu'ya ozgu bir bitki degildir. Daha sonradan (ki yanilmiyorsam yakin zamanda Ismet Inonu zamaninda) getirilmistir. Turk Toplumu tarafindan benimsenmesinin yegane nedeni ekonomiktir. Sute, meyve suyuna ve hatta kahveye gore cok daha ucuzdur. Azicik caya, bol miktarda suyu bastiginiz zaman,tum aileye, hatta misafire yetecek kadar icecek cikar. Hic besleyici degildir. Biraz seker koyarak, besleyici, en azindan enerji verici yapilir. Yok canim, bizim sebze yemeklerimiz var diyenler olabilir. Sebze yemeklerinin batiya oranla fazla olmasinin tek nedeni (en azindan tarihsel olarak), sebzenin Anadolu'da daha ucuz olmasidir. Hatta cogu sebze, bahcede yetisir, bir kismi ise dagdan, bayirdan toplanabilir. Yani tarihsel olarak bedavadir, bakmayin siz simdilerde insanlarin herseyi pazardan, marketden aldigina, bu son 40-50 yillik bir olaydir. Simdi bazi insanlar diyebilir ki, yanlis soyluyorsun, Doguda et yemegi boldur, sebze yenmez. Tarihsel olarak, simdilik dogrudur. Ama bunun tek nedeni tarihsel olarak doguda etin sebzeden daha ucuz olmasidir. Simdilerde bilmiyorum, ama eger ki, azalan hayvan sayisindan dolayi, eger doguda et fiyatlari sebze fiyatlarini gecerse, yani sebze gorece olarak ete gore daha ucuz olursa, zaman icinde dogu da sebze yemege kayacaktir. Ekonomi, ben onu yemem, ben bunu yemem anlamaz. Ben buna alisdim, ben ona alismadim anlamaz. Adamin umugunu sikar. Insan hayatinda, ve bunun sonucu olarak da toplumlarin hayatinda herseyin nedeni ekonomidir. Ayni sekilde, eger ki  Ege'de sebze fiyatlari ete yaklasirsa, o zaman insanlar daha fazla et yemege baslarlar. Bir sekilde sebze fiyatlari, et fiyatlarini gecerse, o zaman Ege dahi hep et yer (az da olsa). Tabi butun bunlari yene bilir hala getirebilmek icin Turk Insani 4 tane malzeme kesfetmis. Hani derler ya Fransiz Mutfagi 3 seyden olusur: Tereyag, Tereyag, Tereyag diye. Ayni sekilde Turk Mutfagi da 4 malzemeden olusur: 1) Kuru sogan, 2) Sarimsak, 3) Salca, 4) Tuz. Bu 4 malzemeyi, hangi yemege koyarsaniz koyun, koydugunuz orana gore, o yemekler, hep ayni tadi verir. Yani bir fasulye yemeginin tadinin, bir karnibahar yemeginin tadina gore cok farki yoktur. Nedeni ise, tadi veren icine koydugunuz sarimsak, sogan, tuz ve salcanin miktaridir. Eger tatda bir fark var ise, bu 4 malzemenin miktar farkindan kaynaklanir.  Denebilir ki; bir malzeme daha var, o da yag. Dogrudur yag da vardir. Ama yag degiskendir, yoresine gore az ya da cok konur, ve diger 4 malzemeye gore cok daha pahalidir. Bir de, her ne kadar Turk Mutfagi tarihsel olarak ekonomiye dayali olarak daralmis ya da genislemis olsa dahi, son yuzyil icinde, araliklar ile yapay durtu verilmistir. Mesela, Bursa Yoresi'nin unlu turkusu "Zeytinyagli Yiyemem Aman", son 50 yillik bir Turkudur. 50 yildan daha oncesinde bu turku yoktur. Bu turkunun yazilma nedeni ise, onceleri daha cok sivi yag kullanan Turk Halki'ni Amerikan kokenli kati yaga yonlendirmedir. Turk Halki bunu bilmez, bu turkuyu duyunca gobek atar oynar. Sonuc olarak, yag tam koklu bir malzeme degildir Turk Mutfaginda, degiskendir, ve zaman icinde bundan ona, ondan buna degismistir. Onun icin, Turk Mutfagi'nin ozelligi yukarida saydigim 4 malzemedir. Bu 4 malzemeyi hangi yemege basarsaniz basin Turk yemegi olur, ve ayni tadi verir. Damak tadi dedikleri seyde, bu 4 malzemenin tadirir. Esasinda damak tadi diye de birsey yoktur. Neye alisirsan, damak tadi o olur. Yani damak tadi cevreseldir (circumstantial). Konuya geri donersek, Turk Milleti fakirligin sonucu olarak bu 4  gorece olarak ucuz malzemeyi kesfetmistir ki, hangi yemegin icine koyarsaniz koyun yenebilir hale gelir ki Turk Milleti'nin "damak tadi" da bu yonde gelismistir. Ataturk'un, ben katilmasam da, soyledigi "Turk Milleti Zekidir" lafi bundan dolayi olsa gerek. Hayatini, o ya da bu sekilde, idame ettirebilmek icin yontemler bulmak zekilik midir bilmiyorum? Cunku; zeki dediginiz zaman, baska birine gore kiyaslama vardir. Insan kendi kendine zeki degildir, baska birine gore zekidir. Yani iki insani kiyasladiginiz da, birine zeki diyor iseniz, digeri zeki degildir. Ikisine birden zeki diyemezsiniz. Ikisine de zeki diyorsaniz, o zaman ucuncu bir insan olmasi gerekir. Hal boyle olunca, eger "Turk Milleti Zekidir" diyorsaniz, o zaman Turk Milleti diger milletlere oranla daha zekidir demis oluyorsunuz ki, bu durumda diger milletler de hayatlarini idame ettirmek icin yollar bulduklarina gore, hayatini idame ettirebilmek bir zekilik gostergesi olamaz.

               Buraya kadar anlasildi umarim. Ozetle, Turk Halki tarih boyunca fakir bir Halk olmustur. Nerden biliyoruz tarih boyunca fakir oldugunu? Yemek kulturunden. Yemek kulturu bir gecede olusmadigina gore, yemek kulturune bakarak, bir halkin tarihsel sosyo-ekonomik durumunu anlayabiliyorsunuz.

              Simdi gelelim yazinin ana konusuna ve benim en sevdigim sekerpareye. Tatli olan sekerpareyi ben hayatimda iki ya da uc kere ya yemisimdir ya  da yememisimdir. Dedigim gibi, benim icin diger sekerli hamur tatlilarindan farki yoktur. Ama benim en sevdigim sekerpare tatli olan sekerpare degil, Turk Sinemasi'ndaki Sekerpare filmidir. Ilyas Salman, Sener Sen, Yaprak Ozdemiroglu, Sevket Altug, Aysen Guruda, Neriman Koksal'in oynadigi 1983 yapimi cok onemli bir filmdir.  Bu filmi seyrettigimde daha bir cocuktum, ve seyredebildigim az sayidaki Ilyas Salman filmlerindendir. Komedi filmi oldugunu sanmamdan dolayi olsa gerek, seyredebilmisimdir. Bazi diger Ilyas Salman filmleri yine komedi filmi olmalarina ragmen biraz agir geliyor idi bana. Yasim ilerledikce anladim ki, Ilyas Salman esasinda cok kaliteli ve buyuk bir oyuncu. Taa 1980'lerde dahi Turk Toplumu'nun sorunlarini mizah ile anlatmaya calismis. Ama ne mizah! Aradaki 3-5 gulme sahnesini kaldirirsaniz, esasinda adam toplumun nasil mikildigini anlatiyor. Ben bu tip filmlerin icine komedi konmali mi, yoksa konmamali mi emin degilim. Cunku; komedi koydugunuz zaman, insanlar, bir sekilde, isin girgirindan otesini anlamiyor. Nedir peki Sekerpare filminde, o kadar komedi icinde anlatilan? Halkin, "Devlet" ve "Devleti Temsil Edenler" tarafindan somurulup, mikilmesi. Ben sekerpare senaryosunu soyle goruyorum: Letafet Hanim gunumuzdeki Kilicdaroglu, Bahceli, Aksener, Erdogan, Imamoglu, Yavas, Mahcupyan, Apo, HDP'nin basindaki adamlar. Ziver Bey, AB ve ABD. Cumali saf Turk Cocugu, ornek olarak: Deniz, Mahir, Sinan, Yusuf, Huseyin ve daha niceleri... Bugunlerde de var. Ornek olarak: yecehape ve iyi partinin pesine takilmis, bunlardan medet uman saf, ve tarih bilmeyen genclik.  Hursit ise yanar doner, her daim emmege de gommege de gelen, yeri geldiginde, Demokrat Partili, yeri geldiginde Adalet Partili, yeri geldiginde ANAP'li, yeri geldiginde namazinda niyazinda, yeri geldiginde Ataturk'den cok Ataturkcu, yeri geldiginde Hz. Muhammed, yeri geldiginde Hz. Ali, ve bugunlerde de cehapenin hem icinde hem de disindaki (ona oy veren) donmeler. Ornek vermek gerekirse: 1980'lerin papatyalari, bugunun Aksenercileri, bugunun cehape kadin kollari, vb. Bunlarin hepsi yanar doner, emmege de gelen, gommege de gelen kisiler. Sadece kadinlar degil, bir suru erkek de var. Bunlarin cogu "serbest meslek" sahibi kendi isini yapmaya calisan insanlar. Ordan burdan yiyecek bir parca koparmaya calisiyorlar.  Tek amac, nasil mali gotururum? Mesela, Ankara ve Istanbul Belediye Baskanligi yarisi, siyasi bir yaris degildir. Siz cok yediniz biraz da biz yiyelim yarisidir. Sekarpare ise her kesimden Halkdir. Filmin sonunda Sekarpare keraneden kurtulur. Ama unutmayin bu sadece mutlu sonla biten bir filmdir. Normal hayatta, keraneden kimse kurtulamaz. Bir kere orospu oldunuz mu, hep orospusunuzdur. Ve en onemlisi, keranenin basina kim gecerse gecsin (yani Letafet), orospunun (yani Halk) kaderi degismez.

             Tabi bunu size boyle anlatmazlar. Batida, ozellikle ABD'de ortaya cikartilan bir yonetim sekli vardir. Bu yonetim sekli cok etkilidir, adi "Pozitif Yonetim"dir. Bir takim maddelerden olusur, bu maddelerden bir tanesi de, siz hangi meslek ile ugrasirsaniz ugrasin, o meslegin bazi yanlarini alir, egirir buyurur ve size, sanki sizin isiniz cok onemli bir ismis gibi, geri getirir. Mesela, hep anlatilir: ABD baskani Kennedy uzay calismalari sirasinda NASA'yi ziyaret ederken, bir temizlik iscisi ile konusur, adama ne yaptigini sorar. Adam da derki aya adam gondermeye yardimci oluyorum. Iste Pozitif Yonetim budur. Eger bir temizlik iscisi, ben aya adam gondermek icin calisiyorum  diyor ise, o isci gazi almistir. Bunu ABD cok yerde uygular, ozellikle Turkiye gibi 3ncu dunya ulkeleri ile olan uluslararasi iliskilerinde. Siz sanarsiniz, aman allahim biz cok buyuyuz, oyleyiz, boyleyiz, aslaniz, kaplaniz, gazi alirsiniz. Iste, ayni Pozitif Yometimi , ABD ve AB, ve onlarin temsilcisi Letafetler (cunku Letafetler, Ziver Beyler tarafindan bu yonde egitilirler), keranenin orospulari uzerinde de uygularlar. Keranedeki orospu, orospu oldugunu gormez,  kendini insanlara mutluluk veren dolayisi ile verimlilik ve uretimi artiran bir eglence iscisi olarak gorur. Tabiki bu da bir bakis acisi. Dogru ya da yanlis degil. Sadece bunun boyle oldugunu bilmek gerekir ki somurulmeyin.

               Butun bu fakirlik, somurulme, ve mikilmeyi anlattiktan sonra, burdan kendini Kurt ve Ermeni diye tanimlayan insanlara da bir mesaj vereyim: Sizin esas kavganiz kimin keranenin basina gectigi degil, kendi keranenizi kurmanizdir. Ama unutmayin, kendi keranenizi kursaniz da, orospu her zaman orospudur, sonuc degismez. Yapmaya calistiginiz isin sonunda, yeni, kucuk keranecikler, ve onlarin basinda da Apo, Karayilan, Mahcupyan, HDP'nin basindaki diger insanlar, vb. yeni Letafetler ortaya cikar. Ziver Bey yine gelip haracini alacaktir sizden; hatta daha fazlasi ile alacaktir; cunku; kerane kuculdukce, pazarlik gucunuz azalir! Tarihde bunun ornekleri coktur. Eskiden Ilgiltere, simdi ise, onun devami olan ABD, hem Ermenileri hem de Kurtleri hep mikmisdir, ve mikmeye devam edecektir. Bunu tespit etmek icin bir tarih profesoru olmaya gerek yoktur.

              Ben derim ki, otursun herkes bir dusunsun. Orospu olarak yola devam mi, yoksa Sekerpare gibi bir kurtulma istegi var mi? Dogru ya da yanlis cevap yok. Bu sadece bir tercih meselesidir!



Friday, December 7, 2018

AH SU SURIYELILER!

Osmanli'yi Suriyeliler basti, yazar, cizer, otoriteye karsi kim varsa topladilar Malta'ya surduler.
1851'de Rothschild ailesinden borcu Osmanli Suriyelilerden dolayi aldi.
Osmanli'da tanzimata Suriyeliler neden oldu.
Ataturk ve arkadaslarini, ve diger subaylari, ve binlerce kisiyi Bekiraga zindanina Suriyeliler atti.
Balkanlari Suriyeliler yuzunden kaybetti Osmanli.
Afrikayi Suriyeliler yuzunden kaybetti Osmanli.
Yemen, Hicaz, Arabistan, Irak, hatta Suriyeyi bile Suriyeliler yuzunden kaybetti Osmanli.
Birinci dunya savasina Suriyeliler yuzunden girildi.
Birinci dunya savasi Suriyeliler yuzunden kaybedildi.
Mondros Antlasmasini Suriyeliler imzaladi.
Sevr Antlasmasini da Suriyeliler imzaladi.
1851'de Rothschild'lardan alinan borc Suriyeliler yuzunden 1951'e kadar odenmeye devam edildi.
Koy Enstitulerini Suriyeliler kapatti.
1933'de Sebahattin Ali ve onun gibi dusunenleri Suriyeliler hapse atti.
1938'de Ataturk'u Suriyeliler paketledi, 1953'de de Anitkabir denen turbeye Suriyeliler kapatti.
1941'de Talim Terbiyeyi Suriyeliler Amerikalilara teslim etti.
1948'de Sebahattin Ali ve onun gibi dusunenleri Suriyeliler oldurdu.
Yabanci dille egitim yapan okullari Suriyeliler kurdu.
200 ton altinin 70 tonu Suriyeliler tarafindan yendi, geri kalan 110 tonu yine Suriyeliler tarafindan yendi.
Turan Emeksiz'i Suriyeliler oldurdu.
Turkiye'nin 4 bir yanina Amerikan us ve radarlarini Suriyeliler kurdu.
ITU yurtlarinin pencerelerinden cocuklari Suriyeliler asagi atti.
Istanbul'un keranelerini Suriyeliler Amerikali askerler gelecek diye boya badana yaptilar.
Dolmabahce'de 6nci filoya Suriyeliler secde etti.
1968'den 1980'e kadar onbinlerce insani Suriyeliler oldurdu.
1972'de Deniz'i, Huseyin'i, Yusuf'u Suriyeliler asti.
Fatsa, Maras, Corum olaylarini Suriyeliler yapti.
1980- 1985 arasi coluk cocugu Suriyeliler asti.
1980'den sonra onbinlerce insani iskencelerde Suriyeliler oldurdu.
Karakollarin damlarindan insanlari Suriyeliler atti.
Hapislerde insanlari Suriyeliler curuttu.
Dogu ve Guneydogu Anadolu'da beyaz Toroslari Suriyeliler dolastirdi.
Ugur Mumcu, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kislali, Abdi Ipekci, Hrant Dink, vs vs.'yi Suriyeliler oldurdu.
1980 ile 2000 arasinda %60, 70, 80, 90 enflasyonu Suriyeliler yapti.
Sivas'i Suriyeliler yakti.
800 milya dolar borcu Suriyeliler aldi, cep telefonuna, yaz tatillerine, ev ve arabaya Suriyeliler yatirdi.

Ey Turk Milleti -
Sen varken Suriyeliye gerek yok. Senin oldugun her yer cehennemdir!  *





* Yasar Nuri Ozturk'un "Yobazin olmadigi her yer cennettir, Kadin yaktiniz, ozan yaktiniz, kopek yaktiniz, orman yaktiniz. Siz varken baska cehenneme gerek yok" sozunden uyarlanmistir.



Wednesday, September 26, 2018

HEZIMETE YOLCULUK


Bu yaziyi 2018 Nisan ayinda yazacaktim, sonra Mayis ayina kaldi, sonra Haziran ayina kaldi, sonra artik zamani gecti diye yazmaktan vazgectim. Ama simdi tekrar, kisaltilmis olarak yazmaya karar verdim. Bakalim, eger yazinin sonuna kadar fikrim tekrar degismez ise, yazi bitecek; ama fikrim tabiki degisebilir. Neden degisiyor fikrim? Cunku; bosa zaman harcamis gibi goruyorum kendimi. Bir tarafdan, yazmak rahatlatiyor. Obur tarafdan, siktir et, gitsin diyorum.

Konuya baslayalim. Konu nedir? 2018 Haziran secim tahminim. Dedim ya, bu yaziyi esasinda Nisan 2018'de yayimlayacaktim diye. Iste, bu sayilari esasinda Nisan 2018'de ortaya attim. Simdi bir kisim kisi diyecek ki "hadi canim, secim olmus bitmis, sen simdi sayilari secim sonuclarina gore uyduruyorsun". Oyle dusunen varsa, hic bu yaziyi okumasin, yapacak baska is bulun kendinize. Benim de, kendinizin de degerli zamanini harcamayin. Hos, genelde yorumlara cevap vermiyorum, onun icin kendiniz bilirsiniz.

Asagidaki grafiklerde ki sayilari, dedigim gibi, Nisan 2018'de hazirlayip, buraya koymusum. Bu sayilara gelmeden once, bu yaziyi yazma nedenimi soyleyeyim: Bu yazinin nedeni Haziran 2018 secimlerinden once gerek Halk TV, gerekse Sozcu Gazetesi tarafinda, ortaya atilan ici bos beklentilerdir. Bu iki yayin orgutu, Turkiye'de muhalif halkin icinde bulundugu duygusal durumu kullanip, yeni bir Amerikanci duzen kurabilmek icin olanca gucleri ile calismislardir. Bu iki orgutte calisan butun yazar ve cizerler halka secimde cikabilecek sonuclar ile ilgili yalan haberler verip, yalan beklentiler olusturmuslardir. Bundan dolayi halk, bu iki orgutte calisan insanlari gazeteciliginden suphe duymalidirlar.

Gelelim secim sonuclarina. Secim sonuclari 3 ay, 5 ay, 1 yil, 2 yil, hatta 5 yil propaganda yapilarak degismez, ve de degismeyecektir. Bu demek degildir ki kisiler degismez, benim dedigim sonuc degismez. Nedir bu sonuc? Turk Halki'nin sagci oldugu gercegi. Bugun ve de gecmisde Turk Halki'nin %99'u sag gorusludur. Simdi birileri cikacak, diyecek ki "olur mu, biz Cehape'ye oy veriyoruz". Eeee, Cehape'nin gorusu ne? Secim sonuclari sadece ve sadece toplum yapisinda (demografik yapi) degisiklik oldugu zaman degisir. Toplum yapisinda degisikliklerin olmasi icin de 40-50 yil gerekir ki bu degisikliklerin sonuclari ortaya cikmaya baslasin. Bakin burada 40-50 yil en az gereken zamandir. Toplum yapisinda yapilacak degisikliklerden sonuc alabilmek 40-50 yildan sonra baslar. Yani devlet politikasi gerektirir. Peki bugunden geriye gittigimizde 40-50 yil hangi yillara denk geliyor? 1968 - 1978 arasi. Peki bu donemlerde ne oldu? Turkiye'de 1972'de bir askeri darbe oldu, ilerici beyinleri ezdi gecti, ustune yetmedi, 1980'de bir darbe daha oldu, kalanlari da oldurdu. Bozuk bir egitim sistemi ile, o gun okullara giden cocuklari sagci, ve dinci olarak yetistirdi. Yani anlayacaginiz bugunku secimlerden alinan sonuclarin esas nedenlerini anlayabilmeniz icin 1970'lere, 1980'lere gitmeniz lazim. Bu da yetmedi, 1990'larda Ozal TCK 163'u kaldirdi, tekke ve zaviyelerin tekrar acilmasini sagladi. Acilmak ile kalmadi, milyarlarca dolar "bagis" toplamalarini da sagladi. Buyudukce buyuduler, buyudukce buyuduler. Sonucta bugunku durum orataya cikti.

Simdi bugun, cogu aptal cehapeli diyorlarki "AKP egitim sistemini bozdu, onun icin boyle oluyor". Siz aptalliginiza doymayim. Bugun olanlarin sorumlusu AKP degil. Bugun olanlarin sorumlusu, Memduh Tagmac, Faik Turun, Muhsin Batur, Faruk Gurler, ve Kenan Evrenlerdir. Bugun AKP'nin yaptiklarinin sonuclarini gormek istiyorsaniz, 2040-2050'lere kadar beklemeniz lazim. Ben o zamanlari gorur muyum bilmiyorum, ama gorenler gorecekler ki, durum bugunden 100 kat daha kotu olacak, tabi o zaman Turkiye diye birsey kalirsa.

Umarim, toplumsal yapida degisiklik olmadan secim sonuclarinda bir degisiklik olmayacagi konusunu yukarida pekistirmisizdir. Ayni sekilde, ne dedik? Toplumsal yapida degisikligin baslayabilmesi icin en az 40-50 yil lazim (ve bu nedenledirki Ataturk devrimleri dikis tutmuyor, tutmayacak da; oyle "sari saclim, mavi gozlum, Samsun'dan yine cik gel" diye turku cigirmakla olmuyor). Peki 40-50 yil lazim ise bu degisiklikleri yapmak icin, secim sonuclarini nasil tahmin edebiliriz? Cok basit, gecmis secimlere bakarak. Cunku; cikacak sonuc aynidir. Arada bir supriz olabilir mi? Olabilir. Mesela: Ecevit'in 1977 secimlerindeki %41 basarisi gibi. Ama bu basari da, eger dusunurseniz supriz degil? Neden? Cunku; kaynagini 1974 Kibris Baris Harekati'ndan aliyor, ve Turk Toplumu'nun da sag goruslu bir toplum oldugunu sogledigimize gore, Ecevit'in basarisi tamamen Kibris Baris Harekati'nin sonucudur.  Niye %41'de, %70 degil peki. Iki nedenden dolayi, 1) Turkiye'de ne yaparsaniz yapin, futbol takimi tutar gibi, parti tutan insanlarin coklugu (ki bu siralar gordugunuz gibi Sayin Kilicdaroglu "sike sike gidip, benim adayima oy vereceksiniz" diyor, ve insanlar gidip oy veriyorlar), 2) Hala suregelen Kibris Baris Harekati'ni Ecevit mi yapti, yoksa Erbakan mi yapti muhabbeti.

Gelelim Haziran 2018 secim sonuc tahmilerine. Bunun icin cok uzaga gitmeye gerek yok. Sadece ve sadece 2015 Haziran ve Kasim secimlerine bakmak yeterli. Asagidaki grafikler 2015 Secimlerin'de cikan oy ve milletvekili dagilimlarini gosteriyor.  Once Selamet partisi ile baslayalim. Hani Halk TV'de, Sozcu Gazetesi'nde falan yaziyor ya, neymis efendim, adini da unuttum herifin simdi, Sivas Kasabi diyelim. Yok Sivas Kasabi %7 oy alacakmis. Ulan nerden geliyor bu %7 sayisi? 2015 secimlerine baktigimizda, bu adamin partisi tabela partisi durumunda. Yok anketler boyle gosteriyormus. Yemisim sizin anketinizi. Kim, kiminle, nerde, nasil yapiyor bu anketi? Gecen referandumda da yuzde bilmem kac gizli Hayirci var diye sonuc cikariyorlardi. Ulan bu Hayircilar gizli ise, siz nerden biliyorsunuz? Hangi sorulari sorup, bunlarin gizli Hayirci oldugunu cikardiniz. Donelim konumuza,  Sivas Kasabi'nin alacagi oy, yuzde sifir kusurdur kardesim. Simdi AKP oy degisimine bakalim. %40.9'dan %49.5'a cikmis. cehape oylarinin ayni kaldigini varsayarsak, fark MHP ve HDP'den gelmis. Bu ne demek MHP secmeninin en az %4.4'u, HDP secmenin ise en az %2.3'u AKP'ye oy veriyor. Bu yuzdeler MHP ve HDP'den AKP ve teyibe gidecek garanti oylar. Yani MHP'nin Turkiye'de alabilecegi toplam oyun en fazla %17 olacagini varsayarsak, ki bundan oteye gitmez, Bu oylarin en az %4.4'u teyibe cumhurbaskanligi oyu olarak gidecektir. %17 MHP oyundan geriye ne kaldi? %12.6 kaldi. Iyi parti bolse bolse bu yuzde %12.6'nin yarisini bolsun. Ne kaldi? %6.3. Yani Aksener'in alacagi oy %6.3'dur. Geriye kalan  yuzde %10.7 (%4.4+%6.3) MHP oyu, teyibe cumhurbaskani oyu olarak gidecektir. Eee, teyibin zaten %40.9'da saglam bir temeli var. Buna %10.7 MHP oyunu ekledigimizde, ediyor %51.6. Aksener'in oyunun %6.3 oldugunu soylemisdik. Geriye kaliyor Ince. Onun da alacagi oy cehape oyu olan %25'dir. Biraz da HDP'den alsa, eder %27- %28. Sonuclar boyle, kardesim. Yani teyip acik ara kazanir. Oyle, yok Sivas Kasabi %7, Aksener %25, bilmem ne falan cikmaz. Nerden cikiyor bu palavralar Halk TV, Sozcu ve SONAR'dan cikiyor. SONAR'in daha bugune kadr tutturdugu bir anket yok. SONAR'in parasini zaten cehpae veriyor. E, parayi veren duduygu calar. tabiki cehape'nin istedigi sonuclar cikacak.

Simdi ben bunlari feyizbukta yazinca bana diyorlar ki, algi yaratiyorsun yazma bunlari. Bu yeni kelimeler de beni olduruyor. Neymis efendim "algi" imis, "surec" imis, "farkindalik" mis. Bu kelimeleri kullaninca, insanlar entellektuel oluyorlar heralde. Bir de 40 yillik teyp'i yapmislar, TAPE. Ne lan bu TAPE? Teyp, teyp. Ya da, madem Turkce kullanacaksiniz, "ses kaydi" ya da "goruntu kaydi". Yemisim sizin alginizi, surecinizi, farkindaliginiz, once oturun sayilari incelemeyi ogrenin.

2018 hezimeti ile bitmeyecek, 2019'da belediye baskanligi secimlerinde de hezimete ugrayacaksiniz. 2023'de de hezimete igrayacaksiniz, 2028'de de hezimete ugrayacaksiniz. Bu bir kehanet degil, sadece ve sadece analiz. Neyin analizi? 1) Toplum yapisinin, 2) Sayilarin. Bundan baska bir sonuc bekleyen aptaldir. Turk Toplumu'nun da %99.7'si aptal olduguna gore, her zaman farkli bir sonuc bekleyecektir.





Asagidaki sayilar yeni  milletvekili sayilarinin, illere gore, eski milletvekili sayilarina gore farkini gosteriyor. Kendi kullanimim icin, ileride kullanmak uzere referans olarak koydum buraya. Simdilik yukaridaki yazi ile ilgisi yoktur. Sadece bilgi olarak vereyim. Dikkat ederseniz, bazi illerde +1 artis var. Neden? Cunku; secim sisteminde milletvekili sayilarini her bolgede +1 artirirsaniz, bu ek milletvekillikleri,  cok buyuk oranda iktidar partisine gider.

İLİ600 Milletvekili550 MilletvekiliFARK
ADANA15141
ADIYAMAN550
AFYONKARAHİSAR651
AĞRI541
AMASYA330
ANKARA36324
ANTALYA16142
ARTVİN220
AYDIN871
BALIKESİR981
BİLECİK220
BİNGÖL330
BİTLİS330
BOLU330
BURDUR330
BURSA20182
ÇANAKKALE440
ÇANKIRI220
ÇORUM440
DENİZLİ871
DİYARBAKIR12111
EDİRNE431
ELAZIĞ541
ERZİNCAN220
ERZURUM660
ESKİŞEHİR660
GAZİANTEP14122
GİRESUN440
GÜMÜŞHANE220
HAKKARİ330
HATAY11101
İSPARTA440
MERSİN13112
İSTANBUL97889
İZMİR28262
KARS330
KASTAMONU330
KAYSERİ1091
KIRKLARELİ330
KIRŞEHİR220
KOCAELİ13112
KONYA15141
KÜTAHYA541
MALATYA660
MANİSA1091
KAHRAMANMARAŞ880
MARDİN660
MUĞLA761
MUŞ431
NEVŞEHİR330
NİĞDE330
ORDU651
RİZE330
SAKARYA770
SAMSUN990
SİİRT330
SİNOP220
SİVAS550
TEKİRDAĞ761
TOKAT550
TRABZON660
TUNCELİ220
ŞANLIURFA14122
UŞAK330
VAN880
YOZGAT440
ZONGULDAK550
AKSARAY431
BAYBURT220
KARAMAN321
KIRIKKALE330
BATMAN541
ŞIRNAK440
BARTIN220
ARDAHAN220
IĞDIR220
YALOVA321
KARABÜK321
KİLİS220
OSMANİYE440
DÜZCE330
TOPLAM60055050