Wednesday, July 15, 2020

Bir ani ve 15 Temmuz

Yil 1990, aylardan haziran - temmuz, ben lise 2'deyim, yer Canakkale - Intepe,  Tubitak Matematik ve Fizik Olimpiyatlari calisma kampindayim. Yer cok guzel, ortam calismaya uygun ama benim aklim havalarda, gozum cok guzel cikartilan yemeklerde. O gune kadar, bizi daha onceki kamplarda calistirmaya gelen ODTU'lu hoca grubu bu sefer yok, yerine ITU'den bir kac hoca bulup getirmisler, bir de Izmir Yamanlar Kolejinden Bulgaristan'dan goc eden bir fizik ogretmeni bulmuslar. Bizim anladigimiz, ODTU'lu hocalar ile Tubitak'in arasi bozulmus, daha dogrusu Tubitak ODTU'lu hocalari atmis, yerine ITU'den ve Yamanlar Kolejinden bir ogretmen ile doldurmus. Yamanlar Kolejinin ne oldugunu herkes bilir, fethullahin okullarindan biri. ITU'den gelen amcalari tanimasak da, tiplerinden, giydiklerinde, ve agiz yapilarindan ne olduklari belli. Hepsi fethullahci. Bana birsey ogretibilecek kapasitede adam degiller. Mesela, ITU'lu bir hoca ilk derse geldi, ve dideki, mealen "cocuklar, bizi apar topar toplayip, buraya getirdiler. ben burda size ne gosterecegimi bilmiyorum. bir ders kitabiniz falan var mi. ben aksam calisayim". anlayacaginiz, adam matematik olimpiyati kampina gelmis, ama mufredat ariyor. Amca, bu is mufredatlik bir is degil, sen yapamazsin burda amca. Neyse, zaten yillar boyunca elene elene 9 kisi kalmisiz, cocuklardan bir tanesi cikardi eskiden cikan matematik olimpiyat sorularinin ve cozumlerinin oldugu bir kitabi amcaya verdi. Amca, aksam biraz calismis, sabah geldi sinifa, dediki, meelan "...cocuklar, ne guzel de cozmus o vonksiyonu..".

Yukaridaki anlatimla sair ne demek istiyor?  Demek istenen su: Adam universitede hoca olmus, ben diyeyim doktor, siz deyin profesor. Ama mufredata ihtiyaci var. Kendisine yol gosterilmesini istiyor. Kendi basina kritik olarak dusunme yetenegi yok. Bir baslangicdan, bir sonuca gidecek yolu cizemiyor. Ayni sekilde, yillar gecti, ben universiteye girdim. Benden sonra, sinavlarda FEM dersanesi, o dersane, bu dersaneden birinciler cikmaya basladi. Ben, kendi kendime, dedimki "bu mumkun olamaz". Neden? Bu dersanelerden cikan cocuklarin kritik dusunme nitelikleri yok. Bu cocuklar, birakin birinci olmayi, soruyu bile anlayamazlar. Neden? yukaridaki ornekte oldugu gibi, kritik dusunme yetenekleri yok. Direktif verilmedigi taktirde, birakin birinci olmayi, oturup, ders bile calisamazlar.

Nitekim, 15 temmuz darbe girisimi bunu kanitladi. Bu niteliksiz cocuklar, soru calarak, cevap kodlayarak, onundekiler hapse atilarak, torpille belirli noktalara gelmisler. Hem de oyle gelmislerki, baksaniza yer gok general olmus. Bir orduda bu kadar general olur mu? Orduyu birakalim, bunlardan her yerde var. Ve hala var. Ordu, Emniyet, Yargi, Meclis, Hukumet, Bakanliklar, Bankalar, Okullar, vs vs. Ama, ne kadar kayrilsalar da, ne kadar cok olurlarsa olsunlar, kendilerinden olmayan, bir avuc kritik dusunme yetenegine sahip olan subaya karsi ve hatta hicbir egitim gormemis halka karsi duramamis, muharebeyi kaybetmislerdir. Aldiklari "egitim" kendilerine hicbirsey katmamistir. Daha da onemlisi, bunlara verilen egitim, halkin parasi ile verilmistir. Bu ornek, bu insanlarin ne kadar pislik olduklarindan daha da onemlisi, ne kadar aptal, ne kadar beceriksiz olduklarini gostermistir. Bir de dusunsenize, allah muhafaza, bunlarla bir savasa girildigini? Hangi askerinizi bunlara emanet edeceksiniz. Bunlara emanet yerine, Yunana, Sirpa emanet etmek bile daha iyidir. Ustune ustluk, bunlar askerine bile sahip cikamaz, kendi askeri tarafindan vurulurlar ki ornegi yine 15 Temmuz gecesi goruldu. Yine bir fethullahci olan, o gunun genelkurmay baskani, bugunun savunma bakani hulusi akar, kendi askerleri tarafindan rehin alindi. Kendisi de buna karsilik bile veremedi, ve simdi serefsizce yasiyor, ayni serefsizlik ile de olecek.