Monday, December 31, 2018

SEKERPARE

                    Sekerpare nedir? Sekerpare un ve sekerden olusan bir Turk tatlisidir. Tat olarak benzemese de, ekmek kadayifigillerden gelir. Neden? Cunku, ekmek kadayifi da un ve sekerden olusur. Turk mutfaginda buna benzer bir suru yemek ve tatli vardir. Buna benzer derken neyi kastediyorum, hamur, su, seker karisimini. Neden bunu soyluyorum, cunku; Turk mutafaginin zengin oldugu soylenir. Zengindir zengin olmasina da, cesit olarak zengindir, icerik olarak bakildiginda ise fakirdir. Neden fakirdir. Cunku; Turk halki fakirdir. Bir toplumun yedigi yemeklere bakarak, o toplumun sosyo-ekonomik durumunu cart diye anlayabilirsiniz. Baska hicbir inceleme yapmaniza gerek yoktur. Bir kisim elitin daha farkli yiyor olmasi da bu gercegi degistirmez. Mesela, Turk corbalari, alabildigine suludur. Batidaki, daha zengin ulkelerin corba diye yedikleri, Turk Mutfagi'nda sulu yemek sinifina girer. Peki, Turk Corbalari neden sadece sudan olusur? Bunun cevabi cok basittir: Ekmegi katik etmek. Ayni sekilde, Turk Mutfagi'nda sulu yemek denen yemeklerin sulu olmasinin nedeni de ekmegi katik etmektir. Turk Mutfagi'nda hamur isi de coktur. Nedeni ise, hamur besleyici olmamasina ragmen, kisa sureli de olsa doyurucudur. Doygunlugu et gibi uzun surmez, ama doyurur. Hem de ete gore cok daha ucuzdur. Papara denen bir yemek vardir. Nedir bu yemek? Bayatlamis, kalan ekmeklerin uzerine, et suyu dokerek, bayat ekmekleri degerlendirmek. Hem ekmegi yumusatirsin, hem de ekmek atilmaz. Tabi et suyu bulabiliyorsan, bulamayanlar, normal sicak su, ve uzerine biraz da yogurt koyarlar, belki birazda bahceden toplanmis ot atarak biraz koku ve tat verirsin. Manti da, papara sinifina girer. Nedir manti? Et dokundurulmus, hamur. Et o kadar azdir ki, etin aldiginiz tadi, etin su da eriyerek verdigi tatdan ibarettir. Yani yediginiz manti, esasinda et suyunda kaynatilmis hamurdur. Yerken aldiginiz tat ise, ete gore daha ucuz olan, dometes ve sarimsagin tadidir. Mesela, ben iddia ediyorum ki, sarimsakli yogurt ve domastes soslu mantinin tadi, sarimsakli yogurt ve domates soslu normal makarnadan cok farkli degildir. Ayni sekilde, borek, coregin Turk Mutafagi'ndaki fazlaligi bu nedendendir. Kocaman hamurun icine azicik et, peynir vs. koy ve ye. Hatta Ic Anadolu'da yufka ekmege bulgur pilavi dondurulup, sarilir ve oyle yenir. Yani ekmek ici ekmek yapilir ve yenir. Hic dusundunuz mu, Turkler niye kahvaltida ve bir araya geldiklerinde cay icerler. Cay Anadolu'ya ozgu bir bitki degildir. Daha sonradan (ki yanilmiyorsam yakin zamanda Ismet Inonu zamaninda) getirilmistir. Turk Toplumu tarafindan benimsenmesinin yegane nedeni ekonomiktir. Sute, meyve suyuna ve hatta kahveye gore cok daha ucuzdur. Azicik caya, bol miktarda suyu bastiginiz zaman,tum aileye, hatta misafire yetecek kadar icecek cikar. Hic besleyici degildir. Biraz seker koyarak, besleyici, en azindan enerji verici yapilir. Yok canim, bizim sebze yemeklerimiz var diyenler olabilir. Sebze yemeklerinin batiya oranla fazla olmasinin tek nedeni (en azindan tarihsel olarak), sebzenin Anadolu'da daha ucuz olmasidir. Hatta cogu sebze, bahcede yetisir, bir kismi ise dagdan, bayirdan toplanabilir. Yani tarihsel olarak bedavadir, bakmayin siz simdilerde insanlarin herseyi pazardan, marketden aldigina, bu son 40-50 yillik bir olaydir. Simdi bazi insanlar diyebilir ki, yanlis soyluyorsun, Doguda et yemegi boldur, sebze yenmez. Tarihsel olarak, simdilik dogrudur. Ama bunun tek nedeni tarihsel olarak doguda etin sebzeden daha ucuz olmasidir. Simdilerde bilmiyorum, ama eger ki, azalan hayvan sayisindan dolayi, eger doguda et fiyatlari sebze fiyatlarini gecerse, yani sebze gorece olarak ete gore daha ucuz olursa, zaman icinde dogu da sebze yemege kayacaktir. Ekonomi, ben onu yemem, ben bunu yemem anlamaz. Ben buna alisdim, ben ona alismadim anlamaz. Adamin umugunu sikar. Insan hayatinda, ve bunun sonucu olarak da toplumlarin hayatinda herseyin nedeni ekonomidir. Ayni sekilde, eger ki  Ege'de sebze fiyatlari ete yaklasirsa, o zaman insanlar daha fazla et yemege baslarlar. Bir sekilde sebze fiyatlari, et fiyatlarini gecerse, o zaman Ege dahi hep et yer (az da olsa). Tabi butun bunlari yene bilir hala getirebilmek icin Turk Insani 4 tane malzeme kesfetmis. Hani derler ya Fransiz Mutfagi 3 seyden olusur: Tereyag, Tereyag, Tereyag diye. Ayni sekilde Turk Mutfagi da 4 malzemeden olusur: 1) Kuru sogan, 2) Sarimsak, 3) Salca, 4) Tuz. Bu 4 malzemeyi, hangi yemege koyarsaniz koyun, koydugunuz orana gore, o yemekler, hep ayni tadi verir. Yani bir fasulye yemeginin tadinin, bir karnibahar yemeginin tadina gore cok farki yoktur. Nedeni ise, tadi veren icine koydugunuz sarimsak, sogan, tuz ve salcanin miktaridir. Eger tatda bir fark var ise, bu 4 malzemenin miktar farkindan kaynaklanir.  Denebilir ki; bir malzeme daha var, o da yag. Dogrudur yag da vardir. Ama yag degiskendir, yoresine gore az ya da cok konur, ve diger 4 malzemeye gore cok daha pahalidir. Bir de, her ne kadar Turk Mutfagi tarihsel olarak ekonomiye dayali olarak daralmis ya da genislemis olsa dahi, son yuzyil icinde, araliklar ile yapay durtu verilmistir. Mesela, Bursa Yoresi'nin unlu turkusu "Zeytinyagli Yiyemem Aman", son 50 yillik bir Turkudur. 50 yildan daha oncesinde bu turku yoktur. Bu turkunun yazilma nedeni ise, onceleri daha cok sivi yag kullanan Turk Halki'ni Amerikan kokenli kati yaga yonlendirmedir. Turk Halki bunu bilmez, bu turkuyu duyunca gobek atar oynar. Sonuc olarak, yag tam koklu bir malzeme degildir Turk Mutfaginda, degiskendir, ve zaman icinde bundan ona, ondan buna degismistir. Onun icin, Turk Mutfagi'nin ozelligi yukarida saydigim 4 malzemedir. Bu 4 malzemeyi hangi yemege basarsaniz basin Turk yemegi olur, ve ayni tadi verir. Damak tadi dedikleri seyde, bu 4 malzemenin tadirir. Esasinda damak tadi diye de birsey yoktur. Neye alisirsan, damak tadi o olur. Yani damak tadi cevreseldir (circumstantial). Konuya geri donersek, Turk Milleti fakirligin sonucu olarak bu 4  gorece olarak ucuz malzemeyi kesfetmistir ki, hangi yemegin icine koyarsaniz koyun yenebilir hale gelir ki Turk Milleti'nin "damak tadi" da bu yonde gelismistir. Ataturk'un, ben katilmasam da, soyledigi "Turk Milleti Zekidir" lafi bundan dolayi olsa gerek. Hayatini, o ya da bu sekilde, idame ettirebilmek icin yontemler bulmak zekilik midir bilmiyorum? Cunku; zeki dediginiz zaman, baska birine gore kiyaslama vardir. Insan kendi kendine zeki degildir, baska birine gore zekidir. Yani iki insani kiyasladiginiz da, birine zeki diyor iseniz, digeri zeki degildir. Ikisine birden zeki diyemezsiniz. Ikisine de zeki diyorsaniz, o zaman ucuncu bir insan olmasi gerekir. Hal boyle olunca, eger "Turk Milleti Zekidir" diyorsaniz, o zaman Turk Milleti diger milletlere oranla daha zekidir demis oluyorsunuz ki, bu durumda diger milletler de hayatlarini idame ettirmek icin yollar bulduklarina gore, hayatini idame ettirebilmek bir zekilik gostergesi olamaz.

               Buraya kadar anlasildi umarim. Ozetle, Turk Halki tarih boyunca fakir bir Halk olmustur. Nerden biliyoruz tarih boyunca fakir oldugunu? Yemek kulturunden. Yemek kulturu bir gecede olusmadigina gore, yemek kulturune bakarak, bir halkin tarihsel sosyo-ekonomik durumunu anlayabiliyorsunuz.

              Simdi gelelim yazinin ana konusuna ve benim en sevdigim sekerpareye. Tatli olan sekerpareyi ben hayatimda iki ya da uc kere ya yemisimdir ya  da yememisimdir. Dedigim gibi, benim icin diger sekerli hamur tatlilarindan farki yoktur. Ama benim en sevdigim sekerpare tatli olan sekerpare degil, Turk Sinemasi'ndaki Sekerpare filmidir. Ilyas Salman, Sener Sen, Yaprak Ozdemiroglu, Sevket Altug, Aysen Guruda, Neriman Koksal'in oynadigi 1983 yapimi cok onemli bir filmdir.  Bu filmi seyrettigimde daha bir cocuktum, ve seyredebildigim az sayidaki Ilyas Salman filmlerindendir. Komedi filmi oldugunu sanmamdan dolayi olsa gerek, seyredebilmisimdir. Bazi diger Ilyas Salman filmleri yine komedi filmi olmalarina ragmen biraz agir geliyor idi bana. Yasim ilerledikce anladim ki, Ilyas Salman esasinda cok kaliteli ve buyuk bir oyuncu. Taa 1980'lerde dahi Turk Toplumu'nun sorunlarini mizah ile anlatmaya calismis. Ama ne mizah! Aradaki 3-5 gulme sahnesini kaldirirsaniz, esasinda adam toplumun nasil mikildigini anlatiyor. Ben bu tip filmlerin icine komedi konmali mi, yoksa konmamali mi emin degilim. Cunku; komedi koydugunuz zaman, insanlar, bir sekilde, isin girgirindan otesini anlamiyor. Nedir peki Sekerpare filminde, o kadar komedi icinde anlatilan? Halkin, "Devlet" ve "Devleti Temsil Edenler" tarafindan somurulup, mikilmesi. Ben sekerpare senaryosunu soyle goruyorum: Letafet Hanim gunumuzdeki Kilicdaroglu, Bahceli, Aksener, Erdogan, Imamoglu, Yavas, Mahcupyan, Apo, HDP'nin basindaki adamlar. Ziver Bey, AB ve ABD. Cumali saf Turk Cocugu, ornek olarak: Deniz, Mahir, Sinan, Yusuf, Huseyin ve daha niceleri... Bugunlerde de var. Ornek olarak: yecehape ve iyi partinin pesine takilmis, bunlardan medet uman saf, ve tarih bilmeyen genclik.  Hursit ise yanar doner, her daim emmege de gommege de gelen, yeri geldiginde, Demokrat Partili, yeri geldiginde Adalet Partili, yeri geldiginde ANAP'li, yeri geldiginde namazinda niyazinda, yeri geldiginde Ataturk'den cok Ataturkcu, yeri geldiginde Hz. Muhammed, yeri geldiginde Hz. Ali, ve bugunlerde de cehapenin hem icinde hem de disindaki (ona oy veren) donmeler. Ornek vermek gerekirse: 1980'lerin papatyalari, bugunun Aksenercileri, bugunun cehape kadin kollari, vb. Bunlarin hepsi yanar doner, emmege de gelen, gommege de gelen kisiler. Sadece kadinlar degil, bir suru erkek de var. Bunlarin cogu "serbest meslek" sahibi kendi isini yapmaya calisan insanlar. Ordan burdan yiyecek bir parca koparmaya calisiyorlar.  Tek amac, nasil mali gotururum? Mesela, Ankara ve Istanbul Belediye Baskanligi yarisi, siyasi bir yaris degildir. Siz cok yediniz biraz da biz yiyelim yarisidir. Sekarpare ise her kesimden Halkdir. Filmin sonunda Sekarpare keraneden kurtulur. Ama unutmayin bu sadece mutlu sonla biten bir filmdir. Normal hayatta, keraneden kimse kurtulamaz. Bir kere orospu oldunuz mu, hep orospusunuzdur. Ve en onemlisi, keranenin basina kim gecerse gecsin (yani Letafet), orospunun (yani Halk) kaderi degismez.

             Tabi bunu size boyle anlatmazlar. Batida, ozellikle ABD'de ortaya cikartilan bir yonetim sekli vardir. Bu yonetim sekli cok etkilidir, adi "Pozitif Yonetim"dir. Bir takim maddelerden olusur, bu maddelerden bir tanesi de, siz hangi meslek ile ugrasirsaniz ugrasin, o meslegin bazi yanlarini alir, egirir buyurur ve size, sanki sizin isiniz cok onemli bir ismis gibi, geri getirir. Mesela, hep anlatilir: ABD baskani Kennedy uzay calismalari sirasinda NASA'yi ziyaret ederken, bir temizlik iscisi ile konusur, adama ne yaptigini sorar. Adam da derki aya adam gondermeye yardimci oluyorum. Iste Pozitif Yonetim budur. Eger bir temizlik iscisi, ben aya adam gondermek icin calisiyorum  diyor ise, o isci gazi almistir. Bunu ABD cok yerde uygular, ozellikle Turkiye gibi 3ncu dunya ulkeleri ile olan uluslararasi iliskilerinde. Siz sanarsiniz, aman allahim biz cok buyuyuz, oyleyiz, boyleyiz, aslaniz, kaplaniz, gazi alirsiniz. Iste, ayni Pozitif Yometimi , ABD ve AB, ve onlarin temsilcisi Letafetler (cunku Letafetler, Ziver Beyler tarafindan bu yonde egitilirler), keranenin orospulari uzerinde de uygularlar. Keranedeki orospu, orospu oldugunu gormez,  kendini insanlara mutluluk veren dolayisi ile verimlilik ve uretimi artiran bir eglence iscisi olarak gorur. Tabiki bu da bir bakis acisi. Dogru ya da yanlis degil. Sadece bunun boyle oldugunu bilmek gerekir ki somurulmeyin.

               Butun bu fakirlik, somurulme, ve mikilmeyi anlattiktan sonra, burdan kendini Kurt ve Ermeni diye tanimlayan insanlara da bir mesaj vereyim: Sizin esas kavganiz kimin keranenin basina gectigi degil, kendi keranenizi kurmanizdir. Ama unutmayin, kendi keranenizi kursaniz da, orospu her zaman orospudur, sonuc degismez. Yapmaya calistiginiz isin sonunda, yeni, kucuk keranecikler, ve onlarin basinda da Apo, Karayilan, Mahcupyan, HDP'nin basindaki diger insanlar, vb. yeni Letafetler ortaya cikar. Ziver Bey yine gelip haracini alacaktir sizden; hatta daha fazlasi ile alacaktir; cunku; kerane kuculdukce, pazarlik gucunuz azalir! Tarihde bunun ornekleri coktur. Eskiden Ilgiltere, simdi ise, onun devami olan ABD, hem Ermenileri hem de Kurtleri hep mikmisdir, ve mikmeye devam edecektir. Bunu tespit etmek icin bir tarih profesoru olmaya gerek yoktur.

              Ben derim ki, otursun herkes bir dusunsun. Orospu olarak yola devam mi, yoksa Sekerpare gibi bir kurtulma istegi var mi? Dogru ya da yanlis cevap yok. Bu sadece bir tercih meselesidir!



No comments:

Post a Comment