Oncelikle sunu soyleyerek baslayayim, Umit Kocasakal'a olan sevgim, saygim, ve destegim sonuna kadar olacaktir. Bu yaziyi yazmaktaki amacim Umit Kocasakal'in adayligini acikladigi konusmanin son 5-10 dakikasinda dikkat cekmeye calistigi konular ile ilgilidir. Umit Kocasakal konusma sirasinda defalarca soylemesine ragmen, her zaman oldugu gibi konusmasi "chpli" saksakcilarin tezahurati ile kesildi ve kimse ne denmek istedigini anlamadi. Ben ne anladigimi soyleyeyim:
1) Umit Kocasakal'in chp baskanligina aday olmasi zor. Nedeni ise delegelerin %10 imzali destegini almasi. Delegelerin genel merkez tarafindan atandigini da dusunursek, Umit Kocasakal'in boyle bir destegi bulmasi zor. Cunku, destek veren delegelerin, eger secimin sonunda Umit Kocasakal secilemezse, chp'den atilma olasiliklari %100.
2) Su olabilir, AB ve ABD her zaman oldugu gibi FETO araciligi ile Sayin Kilicdaroglu'na Umit Kocasakal'i bertaraf edebilmesi icin ne yapmasi gerektigi talimatini verebilirler. Zira ne Sayin Kilicdaroglu'nun ne de yanindakilerin bu tip seylere dusenebilmeleri icin kayda deger bir beyine sahip olduklarina inanmiyorum. Ne der ABD? Der ki: Umit Kocasakal'in adayligini engellemeyin, engellerseniz onu kahraman yaparsiniz, birakin aday olsu, "sandiga" gomun. Yani benim beklentim Kilicdaroglu'nu talimati ile bazi delegelerin Umit Kocasakal'a adayligi konusunda imza verecekleridir. Hatta sunu da dusunuyorum. ABD diyecek ki: Sadece Umit Kocasakal Kilicdaroglu'na rakip olmasin, basaka adaylar da cikarin. Boylece ABD'nin cok sevdigi bir laf olan win-win durumu olusacak. Nedir bu win-win? chp hem cok demokrat bir parti gibi gorunecek, hem de Umit Kocasakal sandiga gomulecek. Secim sirasinda ne olacak peki? Su olacak: 3-5 Umit Kocasakal'a inanan delege disinda kimse Umit Kocasakal'a oy vermeyecek, verilebilecek oylar da Kilicdaroglu karsiti olan adaylar arasinda bolunecek, dolayisi ile onemli bir oy miktari cikmayacak. Sayin Kilicdaroglu chp'yi a) Alevi sovenist, b) Gotur mali partisine cevirdigi icin, delegelerin buyuk bir kismi Kilicdaroglu'na oy verecekler. Bunun cok guzel bir ornegini Istanbul il baskanligi secimlerinde cok yakin zamanda gorduk. Ve unutmayin ki, hangi secim olursa olsun, Istanbul'u alamayan, secimi kazanamaz. Kilicdaroglu'nu soyledigi isim delegeler tarafindan secilmistir, aksi taktirde delegelere akan paralar kesilir. Nasil kesilir? i) ya delegelikten, ya da chp'den atilirlar, ii) ilce belediyelerinden para hortumlayamazlar. Unutmayin Istanbul ilce belediyelerinden birinin (Kadikoy, Besiktas, Bakirkoy, Sisli) baskanligi 16 milyon dolara satilmistir. Yani 16 milyon dolari veren, belediye baskani olmustur. Sonuc: Aday olsa bile Umit Kocasakal'in secilme olasiligi %10-20 arasindadir.
3) Diyelim ki bir mucize oldu ve Umit Kocasakal chp'ye baskan secildi, sonra? Deniyor ki chp isgal altinda, deniyor ki chp'nin butun kaleleri zaptedilmis, butun teskilatlarina girilmis, butun organlari felc edilmis. Peki Umit Kocasakal ne yapacak? Nasil temizleyecek chp'yi bu pislikten. Bir kisinin bu pisligi temizleyebilmesi icin "Ali Kiran, Bas Kesen" olmasi lazim. Umit Kocasakal gibi iyi niyetli, hakka hukuka saygili bir insanin yapabilecegi bir is mi? Ustelik chp'nin icindeki ve cevresindeki bugunku Kilicdaroglucu ve FETOcu tipler, eger Umit Kocasakal secilirse, senden benden daha vatansever, senden benden daha Cumhutiyetci, senden benden daha Ataturkcu olacaklar. Nerden biliyorum? Ben aklim erdi ereli (1970'lerin sonundan itibaren), bunlarin icinde buyudum, dolayisi ile 40 yillik deneyimim var. chp secmeni kaypaktir, yalakadir, hirsizdir, ab ve abd hayranidir, doguyu, "okumamisi" hor gorur. Sag secmenden tek farki "takim elbise giyer, etek giyer, ve bayram kutlar". Diyelim ki Umit Kocasakal gercekten bunlarin 100 tanesini, 1000 tanesini, 10000 tanesini temizledi. Bitmiyor ki, bu adamlar pire gibi her yerde. Bitiremezsin, pire ile nasil mucadele ediyorsan, bunlari da temizlemek icin ayni sekilde mucadele etmek lazim.
4) Diyelim ki, Umit Kocasakal aslan, kaplan kesildi, ortaligin tozunu atti, ve bunlari temizledi chp'den. Diyelim ki, ustune ustluk basarila da olmaya basladi. Ben cok eminim ki, ilk firsatta, oldururler Umit Kocasakal'i.
5) Diyelim ki temizlik hareketi basarili oldu, ayrica kendine de bir guvenlik cemberi olusturdu, ve olduremediler. Diyelim ki, basaridan basariya kosuyor. Sonra? chp'nin oyu su an itibari ile %20'dir. chp'nin en basarili oldugu yillardaki oy orani %41'dir. Simdi sunu dusunun, %41 oy orani oldugu yillar ile bugun arasinda tam 40 yil gecmistir, ve gecen yillarda hem sag partilerin, hem de FETO'nun calismasi ile Turkiye'nin demografigi chp'nin aleyhine degismistir. Nasil degismistir? Okullar araciligi ile. Bakin bu isi 40 yildir biliyorum. Size soyle bir soru sorayim. Turkiye'de bir koalisyon kurulmaya calisildiginda, bakanliklarin dagilimi konusunda koalisyona katilacak partilerin tartistiklari bakanliklar hangileridir, biliyor musunuz? Burdan ilerisini okumadan bir dusunun. Evet, dusunduyseniz cevabini yaziyorum. 1) Milli Egitim Bakanligi, 2) Ulastirma Bakanligi, 3) Icisleri Bakanligi, 4) Maliye Bakanligi, 5) Adalet Bakanligi. Bir numara her zaman Milli Egitim bakanligidir. Sag partiler Milli Egitim Bakanligi konusunda asla taviz vermemislerdir. Ikincisi Ulastirma Bakanligidir, nedeni ise ihalelerdir. Ucuncusu Icisleri Bakanligidir, cunku polisi kontrol eder. Dorduncu paranin kontroludur, fazla yetkisi olmasa dahi. Besinci de Hakim ve Savcilari kontrol eder. Gectigimiz 50-60 yila bakarsaniz, bu bakanliklarin nasil ve kimler tarafindan yonetildigini incelerseniz, demografigin nasil degistirildigini anlarsiniz. Yapilan tamamen sosyo-ekonomik bir muhendisliktir. Yani, Turkiye'de chp'nin parti olarak onumuzdeki 30 yil icinde %41 oy alma olasiligi yoktur. Ha sunu da belirteyim, Son 15 yilda yapilan sosyo-ekonomik degisikler, muhtesem bir sosyo-ekonomik muhendisliktir. Turk Halki tamamen yeniden programlanmistir. Bunun etkileri ise 15-20 yil sonra gorulmeye baslanacaktir, ve etkisi 40-50 surecektir.
6) Diyelim ki, Umit Kocasakal devletin basina geldi. Sonra? Umit Kocasakal'in yonetiminin iki handikapi vardir. a) Basa geldiginde, kendisi cok iyi niyetli, ve hakka hukuka inandigi icin, muhtemelen baskanlik sistemini terse cevirecektir ki yapacagi en buyuk hatadir. Cunku, parlementer sistemde cogunlugu hicbir zaman alamayacagi kesindir, Turkiye'yi kurtarmak icin yapabilecegi en iyi sey, kanun hukmunde kararnameler ile, ve emirler ile, tek adan olarak, astigim astik, kestigim kestik ulkeyi yonetmesidir. b) Devlet'in basina gelmek iktidar olmak demek degildir. Sag kesim gectimiz 70 yilda, memleketin butun okullarina, butun tersanelerine, butun mahkemelerine, her yerine girmistir. Umit Kocasakal'in verecegi emirleri kim uygulayacak? Uygulanmayinca, yaptirimi ne olacak. Kim kime sikayet edilecek, ve nasil ceza verilecek. Benim kanaatim, evet basa gelse dahi, bir kisim kararnameler, bir kisim yasalar yururluge koyabilir, ama uygulayamaz. Emperyalizm ve kapitalizm sabirlidir, zamaninin gelip, Umit Kocasakal'in gitmesini bekler. Gittigi an da ise, kaldigi yerden devam eder.
7) Diyelim ki, Umit Kocasakal astigim astik, kestigim kestik, cok guzel yonetiyor ulkeyi, ve birseyler de degisiyormus gibi gorunuyor. Peki Umit Kocasakal Turkiye'nin basinda kac sene kalabilecek? 5 yil? 10 yil ? 20 yil? Hadi diyelim 30 yil kaldi. Turkiye'nin su anda icinde bulundugu durum 30 yilda duzeltilebilecek durum degildir. En azindan, hak ile hukuk ile duzeltilemez. Duzeltebilmek icin rejimi askiya almak, tek parti yonetimine gecmek, muhalefeti ise silmek gerekir. Bunu da en azindan 75-100 yil sureyle yapmak gerekir ki, sosyo-ekonomik olarak verilen zararlar duzeltilebilsin, yeni programlanmis nesiller yetissin, ve bir bagisiklik sistemi olussun. Aksi taktirde, 30 yil sonra ayni seyler kaldigi yerden, daha da guclenerek devam eder.
Bunlari niye yaziyorum. Kesinlikle Umit Kocasakal'i elestirmek amaci ile yazmiyorum, aksine basta da soyledigim gibi, ona saygim, sevgim, destegim sonsuzdur. Ama gelin gorun ki, bir takim kesimler kendisini kurtarici olarak gormekte, ve icinde bulunulan bok cukurunun nasil birsey oldugunun hala farkinda degiller. Adamin dediklerini dinlemiyorlar bile, dinlemeden alkisliyorlar. Ustune ustluk, kendisini alkislayan kesimin buyuk bir kisminin derdinin Cumhuriyet ya da Demokrasi, ya da Hak ve Hukuk oldugunu sanmiyorum ben. Onlarin cogunun beklentisi, vay AKP'liler yiyor, bize birsey kalmiyor, biz de yiyelim birazdir. Bu tur destekcilere inanmiyor, ve sevmiyorum. Her zaman soylerim, bir kere daha soyluyorum. Kurtulus garibandadir. Okumusa (bu ne demek ise artik) guven olmaz, okumus kaypaktir, okumusun ipi ile kuyuya inilmez. Gariban ictendir, sevdi mi, tam sever. 68 kusagina bakar iseniz (sagli sollu), bir iki kisi disinda, hepsi garibandir. 78 kusagina bakarsaniz da boyledir. Bunun nedeni ise cok basittir. Soyle bir ornek vereyim: Diyelim ki 1 milyon TL'niz var, ve bir yatirim yapma olasiliginiz var. Yatirim yaparsaniz, bir yil sonunda, ya 2 milyonunuz olacak, ya da 500 bin TL'ni olacak. Yani ya %100 kazanacaksiniz, ya da %50 kaybedeceksiniz. He ikisinin olma olasiligi da %50 diyelim. Bu yatirima girer misiniz? Okumaya devam etmeden once, biraz dusunun. Ote yandan, diyelim ki sifir TL'niz var. Bir yatirima girersniz, 10 bin TL kazanacaksiniz. Kazanamazsaniz yine sifir TL'niz olacak. Iste okumus ile garibanin farki budur. 1 milyon lirasi olan okumustur. Sifir lirasi olan ise garibandir. 1 milyonluk yatirim olayina gelince, cok ayrintili hesaplara, analizlere (ki cok ayrintili oranlar vardir bir yatirimi analiz etmek icin) girmeden, basit matematik bu yatirima girilmesini soyler, ama eminim ki bu yaziyi okuyanlarin %99'unu bu yatirima girmez. Cunku, matematik ne derse desin, elindekinin yarisini kaybetme olasiligi, kolay kabullenilebilecek bir duygu degildir. Iste okumusluk budur. "Okumuslar" hayat nasil ilerler ise ilerlesin, ellerindekini kaybetmekten korkarlar. Cunhuriyet, Demokrasi, Bagimsizlik, Ozgurluk, onlar icin lafda vardir. Gercekte ceplerini dusunurler. Garibanin ise kaybedecegi bir sey olmadigi icin, gariban herseyi yapmaya hazirdir. Karsiliksiz da sever, obur yanda okumus karsiliksiz sevmez. Onun icin, ben garibana yonelik olmayan politikalarin, propagandanin, ya da herhangi bir soylemin, basarili olabilecegine inanmiyorum. Hem dunya tarihinde, hem de Turkiye Cumhuriyet'i Tarihin'de bunun cok ornekleri vardi,
Ne diyelim, "BiR ÜMiT'iM OLSA YETER" diye bitirelim...
Friday, January 19, 2018
Tuesday, November 21, 2017
ANANI DA AL GIT
Vakti zamaninda sayin cumhurbaskani, vatandasin birine anani da al, ... ol, git demisti. Biz kendisine oyle garibana, gucsuze bogurme yerine, gidip AB'ye, ABD'ye, israile bagirmesini soylemistik. Biz diyorum, ama tabi bizim sesimizi duyan olmadigi icin, bizi temsilen yazarlar, cizerler, oyuncular falan soyledi (bknz: https://www.youtube.com/watch?v=J9H53z3lHZc).
Bunu soylemek ile birlikte, ben sayin cumhurbaskaninin bu tavrini yadirgamamistim. Keza, kendisinin de kabul ettigi uzere, yolundan gittigi Menderes ve Demirel de garibani, gucsuzu, ogrenciyi, coluk cocugu ezmis ve hatta oldurmustur. Ama sira guclunun karsisinda dimdik ayakta durmaya gelince, kuyruklarini bacaklarinin arasina almislardir. Bunu Menderes'in mahkeme, Demirel'in ise Zincirbozan fotograflarinda gorebilirsiniz. Garibana gelince aslan kesilenler, silah karsisinda korkudan altlarina yapmislardir.
Simdi cok sayin cumhurbaskani, oyle ya da boyle, size NATO tatbikatinda NATO tarafindan bir muhtira verilmistir. Bunu soyle dusunmeniz lazim, eskiden Turk Ordusu diye birsey oldugu icin, muhtiralari Turk Hukumetleri'ne Turk Ordusu verirdi. Siz gectimiz 10 yil icinde, Turk Ordusu'nu tarimar edince, onun yerini alan, dolayisi ile sizi koruyup kollayan NATO ordusu size muhtira vermistir. (Not: yok bu isi tayyip bilerek yaptirdi falan diye cikan y-chp hikayelerine inanmiyor, ve ayni gorusu paylasmiyorum. bu y-chp'nin dolayisi ile abd ve natonun propagandasidir).
Ya bu mutiraya uyacaksiniz, ya da NATO sizi yok edecek. Bu cok basit. Eger uymazsaniz, sizi yok etmeleri garantidir. Daha once de yazdik cizdik. Ben sizi oldurmeye calisacaklarina garanti veriyorum. Hee ben direneceyim, bana yardim edin diyorsaniz, biz size yardim ederiz, sizi NATO'nun, AB'nin, ABD'nin eline birakmayiz. Hatta eceliniz ile olene kadar Cumhurbaskanligi garantisi bile konusabiliriz. Ancak! Bildiginiz uzere, hayatta hicbirsey bedava degildir. Bizim de sizden isteklerimiz var. Bu istek cok buyuk bir istek degildir. Tek ve bir tane istek de anlasabiliriz. Turkiye NATO'dan cikacak, AB uyelik basvurusunu geri cekip, gumruk birligini tek tarafli olarak iptal edecek. Bu kadar! Siz bunu yapin. Biz de sizi eceliniz ile olene kadar, orada tutalim.
Bunu yapmazsaniz, o zaman sizi NATO'daki "dostlariniz" ile basbasa birakiyoruz. Biz de seyirci koltugundan seyredecegiz.
Diyelim ki bizim istegimizi kabul etmek istemiyorsunuz, ama NATO'ya da bir misillemede bulunmak istiyorsunuz. Oyle, "eyyy NATO", "ey Amerika", "ey AB" demekle olmuyor. Hem inandirici degil, hem de samimi degil. Ne biz inaniyoruz, ne de NATO'daki "dostlariniz" bu tip cemkirmelere inaniyor! Eger bir misillemede bulunmak istiyorsaniz, hodri meydan! Nasil yapacaginiz konusunda size bir de tavsiye de bulunayim. Madem ki NATO size seklen bir muhtira verdi, siz de seklen bir cevap vereceksiniz. Ankara'daki Ataturk Bulvarinin adini Ho Chi Minh Bulvari olarak degistirin. Malum, Ankara'nin her sokagina gotu boklu dunya liderlerinin bile ismini vermisssizniz. Boyle bir isim degisikligi Ankara'nin sokak ismi gelenegine cok uyar. He bazi "donme solcular", "sosyal demokratlar" , y-chp, ve y-chp'liler bunu buyutebilirler, aman nasil Ataturk ismini kaldirirsin diyebilirler, siz aldirmayin. Onlarin ne dusundugu cok onemli degil, onlar zaten ABD mandacisidir. Bu ismi vermeye cesaret edemiyorsaniz, o zaman, Ataturk Bulvari'nin ismini Huseyin INAN Bulvari olarak degistirin. ABD ve NATO, Ho Chi Minh'in de, Huseyin INAN'in da kim oldugunu cok iyi bilir. Bunu da yapmaya cesaretiniz yok ise, hani demistiniz ya "biz kefenimizi giydik de geldik'" diye, o soylediginiz yalanmis o zaman.
Bunu soylemek ile birlikte, ben sayin cumhurbaskaninin bu tavrini yadirgamamistim. Keza, kendisinin de kabul ettigi uzere, yolundan gittigi Menderes ve Demirel de garibani, gucsuzu, ogrenciyi, coluk cocugu ezmis ve hatta oldurmustur. Ama sira guclunun karsisinda dimdik ayakta durmaya gelince, kuyruklarini bacaklarinin arasina almislardir. Bunu Menderes'in mahkeme, Demirel'in ise Zincirbozan fotograflarinda gorebilirsiniz. Garibana gelince aslan kesilenler, silah karsisinda korkudan altlarina yapmislardir.
Simdi cok sayin cumhurbaskani, oyle ya da boyle, size NATO tatbikatinda NATO tarafindan bir muhtira verilmistir. Bunu soyle dusunmeniz lazim, eskiden Turk Ordusu diye birsey oldugu icin, muhtiralari Turk Hukumetleri'ne Turk Ordusu verirdi. Siz gectimiz 10 yil icinde, Turk Ordusu'nu tarimar edince, onun yerini alan, dolayisi ile sizi koruyup kollayan NATO ordusu size muhtira vermistir. (Not: yok bu isi tayyip bilerek yaptirdi falan diye cikan y-chp hikayelerine inanmiyor, ve ayni gorusu paylasmiyorum. bu y-chp'nin dolayisi ile abd ve natonun propagandasidir).
Ya bu mutiraya uyacaksiniz, ya da NATO sizi yok edecek. Bu cok basit. Eger uymazsaniz, sizi yok etmeleri garantidir. Daha once de yazdik cizdik. Ben sizi oldurmeye calisacaklarina garanti veriyorum. Hee ben direneceyim, bana yardim edin diyorsaniz, biz size yardim ederiz, sizi NATO'nun, AB'nin, ABD'nin eline birakmayiz. Hatta eceliniz ile olene kadar Cumhurbaskanligi garantisi bile konusabiliriz. Ancak! Bildiginiz uzere, hayatta hicbirsey bedava degildir. Bizim de sizden isteklerimiz var. Bu istek cok buyuk bir istek degildir. Tek ve bir tane istek de anlasabiliriz. Turkiye NATO'dan cikacak, AB uyelik basvurusunu geri cekip, gumruk birligini tek tarafli olarak iptal edecek. Bu kadar! Siz bunu yapin. Biz de sizi eceliniz ile olene kadar, orada tutalim.
Bunu yapmazsaniz, o zaman sizi NATO'daki "dostlariniz" ile basbasa birakiyoruz. Biz de seyirci koltugundan seyredecegiz.
Diyelim ki bizim istegimizi kabul etmek istemiyorsunuz, ama NATO'ya da bir misillemede bulunmak istiyorsunuz. Oyle, "eyyy NATO", "ey Amerika", "ey AB" demekle olmuyor. Hem inandirici degil, hem de samimi degil. Ne biz inaniyoruz, ne de NATO'daki "dostlariniz" bu tip cemkirmelere inaniyor! Eger bir misillemede bulunmak istiyorsaniz, hodri meydan! Nasil yapacaginiz konusunda size bir de tavsiye de bulunayim. Madem ki NATO size seklen bir muhtira verdi, siz de seklen bir cevap vereceksiniz. Ankara'daki Ataturk Bulvarinin adini Ho Chi Minh Bulvari olarak degistirin. Malum, Ankara'nin her sokagina gotu boklu dunya liderlerinin bile ismini vermisssizniz. Boyle bir isim degisikligi Ankara'nin sokak ismi gelenegine cok uyar. He bazi "donme solcular", "sosyal demokratlar" , y-chp, ve y-chp'liler bunu buyutebilirler, aman nasil Ataturk ismini kaldirirsin diyebilirler, siz aldirmayin. Onlarin ne dusundugu cok onemli degil, onlar zaten ABD mandacisidir. Bu ismi vermeye cesaret edemiyorsaniz, o zaman, Ataturk Bulvari'nin ismini Huseyin INAN Bulvari olarak degistirin. ABD ve NATO, Ho Chi Minh'in de, Huseyin INAN'in da kim oldugunu cok iyi bilir. Bunu da yapmaya cesaretiniz yok ise, hani demistiniz ya "biz kefenimizi giydik de geldik'" diye, o soylediginiz yalanmis o zaman.
Wednesday, November 15, 2017
SINAN HOCAM
Sinan Cemgil'i herkes bilir. Burda onun kim oldugunu ve neler yaptigini yazmicam. Kendisi bir efsanedir ve 15 Kasim da onun dogum gunudur. Hani bugun herkesin agzinda dolasan "Hocam", "Hocam", "Hocam" lafi vardir ya? Iste bu laf ilk olarak ODTU'de Sinan Cemgil icin cikartilmistir ve arakadaslari ve etrafindakiler Sinan Cemgil'e "Hocam" ya da "Hoca" diye hitap etmeye baslamistirlar.

Bugun ne yazicam burada? Turk Devleti'nin ne asagilik, ne kopek, ve de ne korkak bir devlet oldugunu yazacagim.
Konuya Sinan Cemgil'in olduruldukten sonra cekilen fotograflari ile baslayalim. Sinan Cemgil, Kadir Manga ve Alpaslan Ozdogan Nurhak'da olduruldukten sonra, cesetlerinin uzerindeki elbiseler cikarilarak fotograflari cekilmis, hatta bu fotograflar gazetelere dagitilmistir. Uzerlerindeki elbiseler cikartilmadan cekilen fotografda vardir. Ucu olduruldukten sonra, cesetlerin yan yana konularak cekilmis olan elbiseli bir fotograf, ama o fotograf o gunku gazetelerde cikmamis, sadece ciplak fotograflari cikmistir. Yani anlayacaginiz o zaman da basin yalaka ve kic yalayici idi! O elbiseli fotografi gecenlerde bir yerde gordum, ama su anda internette bulamadim. Amac neydi peki o elbiseli fotografi degil de, ciplak fotograflari yayinlamak icin? Cok basit: 1) Akillari sira halkin gozunde bu cocuklari kucuk dusurmek, 2) Arkadaslarina ve gelecek nesillere goz dagi vermek, 3) Devlet icin de ya da devlet disinda bulunan ulkucu, MHP, ve diger sag goruslu kisilerin bir derece tatmin olmasini, duygularinin oksanmasini saglamak.
Turk Devleti bunu sadece Nurhak'da yapmadi. Kizildere'de de yapti. Saffet Alp yarali yakalanmasina ragmen, intikam almak amaciyla, yakalandigi evin disinda olduruldu. Kizildere'de kacirilan 2 Ingiliz, ve 1 Kanadali teknisyenin vucutlarindan kacirilanlar tarafindan kafalarina sikilan birer kursuna ek olarar 12 tane de piyade tufegi mermisi cikti. Peki Deniz Gezmis, Huseyin Inan ve Yusuf Arslan'in yan yana olarak, Taylan Ozgur'un yanina gomulme vasiyetlerine ne demeli? Taylan Ozgur'un yanina gomulmedikleri gibi, yan yana da gomulmediler. Taylan Ozgur vurulduktan sonra pekala hastaneye goturulebilirdi, ama alip Kumkapi polis karakoluna goturup, yarali halde dovduler. Taylan Ozgur'un cenaze namazini imam kildirmak istemedi, ve arkadaslarindan biri kildirdi. Bir diger ornek, bu korku o kadar buyuktur ki: Deniz, Yusuf, ve Huseyin'in idam edilmeden once soyledikleri son sozlerden sadece Huseyin'in ki sakincali bulunmamis ve tutanaklara gecmistir. Deniz ve Yusuf'un son sozleri sakincali bulunmus ve tutanaklara yazilmamistir. Dusunun! Bir insanin olmeden once soyledigi sozden bile korkar Turk Devleti; daha da otesi, sen devletsin, ve sozde yasalara uygun olarak adam olduruyorsun, yapilan herseyi yazman lazim. Oyle onu yazmadim, bunu yazdim, o olmaz, bu olur falan diyemezsin. Simdi bugun bana gelmis gotu boklu sosyal demokratlar, vay efendim kanit olmadan hapise atiliyoruz diyorlar. Ulan tutanakla oynamak, olmayan seyi kanit yapmak, taaaa o zamanlardan beri var. Simdiye kadar ne bok yediniz, simdi sikayet ediyorsunuz? Deniz, Yusuf, ve Huseyin'in son sozleri icin Halit Celenk'in anilarina bakabilirsiniz. Halit Celenk, Deniz, Yusuf, ve Huseyin'in avukatidir. yani anlayacaginiz, o zamanin Umit Kocasakalidir. Kendisi ve yaninda, simdi ismini hatirlayamadigim, bir kisi bu cocuklarin soylediklerini ezberleyip, idamdan sonra, eve doner donmez, karsilikli olarak kaleme almislardir.
Hepsini biraktim, bu cocuklar olduruldukten sonra (sadece bu cocuklar degil, o donemde o ya da bu sekilde gosteri yapmis, eyleme katilmis, hatta sadece dusunce olarak desteklemis herkesin) eslerine, annelerine, babalarina, cocuklarina ozellikle 12 Eylul sirasinda iskenceler yapildi.
Yani anlayacaginiz Turk Devleti 1) Bu cocuklardan nefret ediyordu, ve hicbir zaman yakalama, ya da hapse atma, ya da onlarin soylediklerini anlama gibi bir amaci olmadi, 2) Bu cocuklarin olulerinden bile korkuyordu. Hala da korkar. Turk Devleti'nin bu korkusu ABD'nin bu cocuklardan korkusundan kaynaklanir. Dolayisi ile Turk Devleti ABD kopegi olunca, dogal olarak korkaklik Turk Devlet'inde de vardir. Her zaman da korkak olmustur. Turk Devlet'inin korkakligi tanzimatlara, hatta daha gerilere gider. Turk Halki'nin asagilik duygusundan kaynaklanir ki onun icin Ataturk "Turk Ovun Calis Guven" demistir. Ama sozle olmuyor iste. Nasil soguk iklimlerde yasayanlarin genleri az gunes isigindan yararlanabimek icin evrim geciriyor, sicak iklimlerde yasayanlarin genleri fazla gunesten korunabilmek icin deriyi daha koyu yapacak sekilde evrim geciriyor ise, ayni sekilde uzun sure korku ve asagilik hissi ile yasayanlarin genleri de dogar dogmaz korku ve asagilik hissi duymak icin evrim geciriyor. Hic bunu ufurdugumu falan soylemeyin. Doganin tek bir kurali vardir. O da hayattta kalma kurali. Insan dahil butun hayvanlar hayatta kalabilmek icin evrim gecirirler. Gercirmeyenler olur. Dolayisiyla, eger korku ve asagilik duygusu insanin hayatta kalmasini sagliyor ise, bir sure sonra genlerde evrimleserek, daha dogustan bu duygularin insanda olmasini saglar.
Butun bunlar oldu ve bitti. Gidenler gitti. Kalanlarin kucuk bir kismi arkadaslarini kaybetmenin travmasi ile bugunlere kadar yasadilar, kalanlarin buyuk bir kismi sosyal demokrat donek oldular. Ama benim icin olan en guzel sey ise, bu cocuklarin dediklerinin her biri tek tek gerceklesti, ve Turkiye "Cumhuriyeti" yikilma asamasina geldi. Turkiye "Cumhuriyeti" ve onun Halki yikilmayi hak etmismidir? Bence coktaaaan hak etmistir. Kendi cocuklarini kiyim kiyim kiyan, onlari intikam alircasina olduren bir devlet, devlet degildir zaten. Olanlara sessiz kalan halk da halk degildir. Dolayisiyla Turkiye "Cumhuriyeti" yikilmayi fazlasiyla hak etmistir. Oh! Canima degsin!
Ayrica bakiniz: TAYLAN OZGUR
68 KUSAGINI IYI TANIYOR MUSUNUZ?
Soru: Değer miydi? Deger miydi Deniz, değer miydi Yusuf, değer miydi Hüseyin, değer miydi Harun, değer miydi
Mahir, değer miydi Sinan, deger miydi Taylan, değer miydi Vedat, ve daha nice sizin gibi aslan yürekli
vatanseverler?
Eger bu fedakarligi Turk Halki icin yapti iseniz, bence degmezdi. Ama eger kendi ideolojiniz icin yapti iseniz, bence sonuna kadar deger!
Ancak ben size yine de kirginim. Cunku; Ben sizin siyasi konulardaki teorik ve pratik bilginize hicbir zaman ulasamayacagim, ve evet olmegi goze almak buyuk bir cesaret, ama siz oldunuz ve meydani sizi oldurmek isteyen Ismail Kahraman, Namik Kemal Zeybek, Celal Sengor, Ilber Ortayli gibi bes para etmez adamlara biraktiniz. Hem kendinize, hem ulkeye, hem de gelecek nesillere yazik ettiniz. Unuttugunuz ya da belki de unutmadiginiz, ama gormek istemediginiz 3 sey vardi:
1) Lenin derki "Emperyalizm sizi cok hizli silahlandirir ki yok edebilsin",
Bu ne demek? Emperyalizm siz one cikasiniz diye sizin onunuzu acar, hatta ve hatta silah bile verir, yaniniza sizin farkinda olmadiginiz gaz vericiler gonderir. Kitleleri yerinden oynatmaniza yardim eder. Bol bol gaz verir. Genclik atesinizi durmadan yakar, yerinizde duramazsiniz. Bir diger tarafdan olay cikarabilmeniz icin, karsi tarafa sizi tahrik etmesi icin telkinlerde bulunur. Robert Komer'in Turkiye'ye atanmasi buna cok guzel bir ornektir. Bununla kalmamis, ODTU'ye gitmesini soylemistir. Siz sanarsiniz ki, cok iyi posta koyuyoruz. Ama gel gor ki, bunu yapmakla elinize hicbir sey gecmedigi gibi, onder kadrolarinizin kimler oldugunu gosterir ve onlarin yok edilmesini kolaylastirirsiniz.
2) Sun Tzu savas sanati kitabinda (gerci 2000 civarinda kural vermistir) der ki dusmanin ates gucune es ya da daha fazla bir ates gucuyle cevap verilmelidir,
Bu ne demek? Karsi tarafi cok iyi taniyacaksin. Ates gucunu olceceksin, ona gore gerekirse, on yillarca hazirlanacaksin, ondan sonra vuracaksin. Sizler emperyalizmi karsiniza aldiniz, 3-5 tufekle yapabiliriz sandiniz. Bakin sizi ornek alan PKK, 1975 yilinda Ankara'da kurulmasina ragmen, 1984'e kadar eylem yapmamistir. Sizin kalitenizin yuzde biri olamayacak adamlar Turk Devleti'ni yikilma asamasina getirmistir. Dogrudur, bir asamadan sonra PKK ABD destegi almistir. Ama teknik ayni tekniktir. Basta sizin yolunuzda kuruluyormus gibi kurulan orgutu ABD devsirmistir.
3) Degil Turkiye'nin, dunyanin hicbir yerinde halka guven olmaz. Halkin istedigi onemli degildir. Ayni halk, ayni gun, ayni saat, ve ayni yerde, hem fasizmi destekler, hem sosyalizmi destekler, hem totalarizmi destekler. Halkin ne istediginin onemi yoktur, halk ne istedigini bilmez. Halka ne istedigi soylenir, ve halk onu ister. Bu sosyalist manifestoda da yazar. (bu konu ile ilgili gorusumun bir kismini su yazimda da yazdim: http://cemkbayram.blogspot.com/2016/07/bu-yilki-seker-bayramini-sevmemin-3.html)
Iyiki dogdun Sinan, iyiki dogdun Taylan, iyiki dogdun Deniz, iyiki dogdun Yusuf, iyiki dogdun Hüseyin, iyiki dogdun Harun, iyiki dogdun Mahir, iyiki dogdun Vedat, ve iyiki dogdun daha nice sizin gibi aslan yürekli vatanseverler?

Bugun ne yazicam burada? Turk Devleti'nin ne asagilik, ne kopek, ve de ne korkak bir devlet oldugunu yazacagim.
Turk Devleti bunu sadece Nurhak'da yapmadi. Kizildere'de de yapti. Saffet Alp yarali yakalanmasina ragmen, intikam almak amaciyla, yakalandigi evin disinda olduruldu. Kizildere'de kacirilan 2 Ingiliz, ve 1 Kanadali teknisyenin vucutlarindan kacirilanlar tarafindan kafalarina sikilan birer kursuna ek olarar 12 tane de piyade tufegi mermisi cikti. Peki Deniz Gezmis, Huseyin Inan ve Yusuf Arslan'in yan yana olarak, Taylan Ozgur'un yanina gomulme vasiyetlerine ne demeli? Taylan Ozgur'un yanina gomulmedikleri gibi, yan yana da gomulmediler. Taylan Ozgur vurulduktan sonra pekala hastaneye goturulebilirdi, ama alip Kumkapi polis karakoluna goturup, yarali halde dovduler. Taylan Ozgur'un cenaze namazini imam kildirmak istemedi, ve arkadaslarindan biri kildirdi. Bir diger ornek, bu korku o kadar buyuktur ki: Deniz, Yusuf, ve Huseyin'in idam edilmeden once soyledikleri son sozlerden sadece Huseyin'in ki sakincali bulunmamis ve tutanaklara gecmistir. Deniz ve Yusuf'un son sozleri sakincali bulunmus ve tutanaklara yazilmamistir. Dusunun! Bir insanin olmeden once soyledigi sozden bile korkar Turk Devleti; daha da otesi, sen devletsin, ve sozde yasalara uygun olarak adam olduruyorsun, yapilan herseyi yazman lazim. Oyle onu yazmadim, bunu yazdim, o olmaz, bu olur falan diyemezsin. Simdi bugun bana gelmis gotu boklu sosyal demokratlar, vay efendim kanit olmadan hapise atiliyoruz diyorlar. Ulan tutanakla oynamak, olmayan seyi kanit yapmak, taaaa o zamanlardan beri var. Simdiye kadar ne bok yediniz, simdi sikayet ediyorsunuz? Deniz, Yusuf, ve Huseyin'in son sozleri icin Halit Celenk'in anilarina bakabilirsiniz. Halit Celenk, Deniz, Yusuf, ve Huseyin'in avukatidir. yani anlayacaginiz, o zamanin Umit Kocasakalidir. Kendisi ve yaninda, simdi ismini hatirlayamadigim, bir kisi bu cocuklarin soylediklerini ezberleyip, idamdan sonra, eve doner donmez, karsilikli olarak kaleme almislardir.
Hepsini biraktim, bu cocuklar olduruldukten sonra (sadece bu cocuklar degil, o donemde o ya da bu sekilde gosteri yapmis, eyleme katilmis, hatta sadece dusunce olarak desteklemis herkesin) eslerine, annelerine, babalarina, cocuklarina ozellikle 12 Eylul sirasinda iskenceler yapildi.
Yani anlayacaginiz Turk Devleti 1) Bu cocuklardan nefret ediyordu, ve hicbir zaman yakalama, ya da hapse atma, ya da onlarin soylediklerini anlama gibi bir amaci olmadi, 2) Bu cocuklarin olulerinden bile korkuyordu. Hala da korkar. Turk Devleti'nin bu korkusu ABD'nin bu cocuklardan korkusundan kaynaklanir. Dolayisi ile Turk Devleti ABD kopegi olunca, dogal olarak korkaklik Turk Devlet'inde de vardir. Her zaman da korkak olmustur. Turk Devlet'inin korkakligi tanzimatlara, hatta daha gerilere gider. Turk Halki'nin asagilik duygusundan kaynaklanir ki onun icin Ataturk "Turk Ovun Calis Guven" demistir. Ama sozle olmuyor iste. Nasil soguk iklimlerde yasayanlarin genleri az gunes isigindan yararlanabimek icin evrim geciriyor, sicak iklimlerde yasayanlarin genleri fazla gunesten korunabilmek icin deriyi daha koyu yapacak sekilde evrim geciriyor ise, ayni sekilde uzun sure korku ve asagilik hissi ile yasayanlarin genleri de dogar dogmaz korku ve asagilik hissi duymak icin evrim geciriyor. Hic bunu ufurdugumu falan soylemeyin. Doganin tek bir kurali vardir. O da hayattta kalma kurali. Insan dahil butun hayvanlar hayatta kalabilmek icin evrim gecirirler. Gercirmeyenler olur. Dolayisiyla, eger korku ve asagilik duygusu insanin hayatta kalmasini sagliyor ise, bir sure sonra genlerde evrimleserek, daha dogustan bu duygularin insanda olmasini saglar.
Butun bunlar oldu ve bitti. Gidenler gitti. Kalanlarin kucuk bir kismi arkadaslarini kaybetmenin travmasi ile bugunlere kadar yasadilar, kalanlarin buyuk bir kismi sosyal demokrat donek oldular. Ama benim icin olan en guzel sey ise, bu cocuklarin dediklerinin her biri tek tek gerceklesti, ve Turkiye "Cumhuriyeti" yikilma asamasina geldi. Turkiye "Cumhuriyeti" ve onun Halki yikilmayi hak etmismidir? Bence coktaaaan hak etmistir. Kendi cocuklarini kiyim kiyim kiyan, onlari intikam alircasina olduren bir devlet, devlet degildir zaten. Olanlara sessiz kalan halk da halk degildir. Dolayisiyla Turkiye "Cumhuriyeti" yikilmayi fazlasiyla hak etmistir. Oh! Canima degsin!
68 KUSAGINI IYI TANIYOR MUSUNUZ?
Ancak ben size yine de kirginim. Cunku; Ben sizin siyasi konulardaki teorik ve pratik bilginize hicbir zaman ulasamayacagim, ve evet olmegi goze almak buyuk bir cesaret, ama siz oldunuz ve meydani sizi oldurmek isteyen Ismail Kahraman, Namik Kemal Zeybek, Celal Sengor, Ilber Ortayli gibi bes para etmez adamlara biraktiniz. Hem kendinize, hem ulkeye, hem de gelecek nesillere yazik ettiniz. Unuttugunuz ya da belki de unutmadiginiz, ama gormek istemediginiz 3 sey vardi:
1) Lenin derki "Emperyalizm sizi cok hizli silahlandirir ki yok edebilsin",
Bu ne demek? Emperyalizm siz one cikasiniz diye sizin onunuzu acar, hatta ve hatta silah bile verir, yaniniza sizin farkinda olmadiginiz gaz vericiler gonderir. Kitleleri yerinden oynatmaniza yardim eder. Bol bol gaz verir. Genclik atesinizi durmadan yakar, yerinizde duramazsiniz. Bir diger tarafdan olay cikarabilmeniz icin, karsi tarafa sizi tahrik etmesi icin telkinlerde bulunur. Robert Komer'in Turkiye'ye atanmasi buna cok guzel bir ornektir. Bununla kalmamis, ODTU'ye gitmesini soylemistir. Siz sanarsiniz ki, cok iyi posta koyuyoruz. Ama gel gor ki, bunu yapmakla elinize hicbir sey gecmedigi gibi, onder kadrolarinizin kimler oldugunu gosterir ve onlarin yok edilmesini kolaylastirirsiniz.
2) Sun Tzu savas sanati kitabinda (gerci 2000 civarinda kural vermistir) der ki dusmanin ates gucune es ya da daha fazla bir ates gucuyle cevap verilmelidir,
Bu ne demek? Karsi tarafi cok iyi taniyacaksin. Ates gucunu olceceksin, ona gore gerekirse, on yillarca hazirlanacaksin, ondan sonra vuracaksin. Sizler emperyalizmi karsiniza aldiniz, 3-5 tufekle yapabiliriz sandiniz. Bakin sizi ornek alan PKK, 1975 yilinda Ankara'da kurulmasina ragmen, 1984'e kadar eylem yapmamistir. Sizin kalitenizin yuzde biri olamayacak adamlar Turk Devleti'ni yikilma asamasina getirmistir. Dogrudur, bir asamadan sonra PKK ABD destegi almistir. Ama teknik ayni tekniktir. Basta sizin yolunuzda kuruluyormus gibi kurulan orgutu ABD devsirmistir.
3) Degil Turkiye'nin, dunyanin hicbir yerinde halka guven olmaz. Halkin istedigi onemli degildir. Ayni halk, ayni gun, ayni saat, ve ayni yerde, hem fasizmi destekler, hem sosyalizmi destekler, hem totalarizmi destekler. Halkin ne istediginin onemi yoktur, halk ne istedigini bilmez. Halka ne istedigi soylenir, ve halk onu ister. Bu sosyalist manifestoda da yazar. (bu konu ile ilgili gorusumun bir kismini su yazimda da yazdim: http://cemkbayram.blogspot.com/2016/07/bu-yilki-seker-bayramini-sevmemin-3.html)
Iyiki dogdun Sinan, iyiki dogdun Taylan, iyiki dogdun Deniz, iyiki dogdun Yusuf, iyiki dogdun Hüseyin, iyiki dogdun Harun, iyiki dogdun Mahir, iyiki dogdun Vedat, ve iyiki dogdun daha nice sizin gibi aslan yürekli vatanseverler?
Friday, November 10, 2017
Ataturk ve Ben
Serbest Firka'nin kapatilmasindan sonra, Ocak 1931 ile Mart 1931 arasi Ataturk denetlemeler yapmak uzere yurt gezisine cikar. Bu geziye, her bakanlik, Ataturk'e danismanlik yapmak, ve arastirmalarda bulunmak uzere birer mufettis atar. Bu gezi esnasinda bir gun Ataturk yanindakilere sorar "Turk Milleti ne zaman kendini kurtulmus sayabilir?" Herkes gorusunu bildirir, sira Hasan Ali Yucel'e gelir. O da der ki "Turk Milleti ne zaman kurtarici arama ihtiyacini duymayacak hale gelirse, o zaman kurtulmus olur".
Simdi bakiyorum herkes hem 29 Ekim'i hem de 10 Kasim'i salya sumuk aglayarak, vahlayarak, keske daha uzun yasasaydi, keske olmeseydi, cok buyuk adamdi falan filan diyerek kutluyor, Hatta bir kisim da diyor ki "Kurdugun Cumhuriyet hala dimdik ayakta".
Hasan Ali Yucel'in Ataturk'e verdigi cevabi anlayabilen beyinler goreceklerdir ki, bu tip kutlamalar Turk Halki'nin hicbir zaman bagimsiz olamadigini gostermektedir. "Kurdugun Cumhuriyet hala dimdik ayakta" diyen kafalar da kronik bir depresyon icindedir.
Bunlari yaziyorum ama, buyuk olasilikla, bu yaziyi okuyanlarin %99'u Hasan Ali Yucel'in kim oldugunu bilmez, bilenlerin %100'de basina ne geldigini bilmezler. Simdi ev odevi olarak: 1) Hasan Ali Yucel kimdir, gidin bir ogrenin, 2) Ogrendikten sonra, nasil ve neden gorevinden ayrilmistir, basina ne isler gelmistir, ogrenin. Bunlari ogrendikten sonra gelin konusalim, neymis, ne olmus, Turkiye gercekten bir Cumhuriyet olmus mu? Yoksa hep cakma bir Cumhuriyet miymis?
Bunlari soyledikten sonra, bir de sunu aciklayayim: Zaman zaman bana gonderilen mesajlarda, beni AKP'li olmakla, ya da Perincekci olmakla (ki bunda bir sorun gormuyorum, adami elestirmek icin hayatini incelemek ve anlamak lazim ilk once), ya da Y-CHP'yi agir elestirmekle, ya da milliyetci olmamakla falan itham ediyorlar. Hepsi de dogrudur! Aramizdaki farki soyle bir kac ornekle anlatayim:
1) Siz salya sumuk aglamakla Ataturk'u andiginizi sanarsiniz; ben ulke uretimine bakarim, onunla aglar, onunla sevinirim,
2) Siz Cumhuriyet Mitingi yapmakla, Anitkabir'i ziyaret etmekle, takim elbise ya da etek giymekle, Ataturkcu oldugunuzu sanarsiniz, ki bu baglamda Kenan Evren ve Ilker Basbug gibi gardrop Ataturkculeri'nden hic farkiniz yoktur, ben kisi basina dusen milli hasilaya, katma degeri olan urunler uretmeye bakarim,
3) Siz Ataturk oyleydi, Ataturk boyleydi diye Ataturk ile ovunursunuz, ben kendi yaptiklarimla ovunurum,
4) Size gore Ataturk'den baska buyuk insan yoktur, bana gore ise Hasan Ali Yucel gibi insanlar en az Ataturk kadar degerlidir, hatta daha degerlidir. Bana gore ben Ataturk'den daha guzelini yapabilirim diyen her insan cok degerlidir.
5) Siz balik beyninizle gecmisi unutursunuz, ben ise en azindan gecmisin hesabini sormak icin bir kenarda tutarim.
vs... vs...
Hadi kalin saglicakla!
Thursday, October 26, 2017
Kayi Partisi kime kayicak
Su emperyalizm ne pust. degil mi? Daha dun Ergenekon falan diye, Turkiye'de vatanseverleri vatan haini ilan ettiler, siz irkci, fasistsiniz dediler. Bir suru subayi, gazeteci, yazari hapse attilar. Turkluk ile ilgili ne var ise asagiladilar, onun icin de operasyona Ergenekon adini verdiler. Ama gelin gorun ki, dun ayni emperyalizm, Dogu Ayaklanmasi ile basa cikamadigi icin, bu ayaklanmanin Turkiye kanadini kirabilmek icin, bir grup vatan haini lavuga Kayi diye Parti kurdurdu. Yaaaa, iste vatandasim, gorun, emperyalizm boyledir. Bir gun oyle der, bir gun boyle der. Hani bir kisim insan "yav nasil oluyur da, AKP bir an boyle diyor, iki dakika sonra baska birsey diyor, bu AKP secmeni de ona oy veriyor?" diye soruyor ya, cevabi emperyalizmdir. Emperyalizm adama besmele ile Coca-Cola fabrikasi actirir. Ilkesi, prensibi olmayan omurgasiz varliklari her gun ama her gun, tabiri caiz ise itin gotune sokar.
Benim emperyalizmin altina yatan kisiler ve/veya Abdulhamitciler ile, dolayisi ile bu Kayi Partisi ile hicbir alakam olamaz. Ne oy veririm, ne destek veririm, ne de soyledikleri herhangi birseyi onaylarim. Bunu taa ne zaman su yazimda da yazdim (http://cemkbayram.blogspot.com/2017/08/yeni-parti.html). He alacaklari oy oranina simdiden soyleyeyim ben. Tesbihde hata olmaz derler, bu Kayi Partisi yuzde 3,1 oy alir.
He bu arada bu parti butun guzel sozleri kullanacak. Diyecekler ki: ozgurluk, hurriyet, bagimsiz secimler, bagimsiz yargi, is, as, baris, vs vs. hatta bol bol Ataturk diyecekler. Partini adi Kayi, ama hem Amerkanci, hem Kurdistanci, hem emperyalist, her sey var. Bir de bence kendinize su soruyu sorun, daha dune kadar bu tur Turkcu sloganlar, isimler vs. kullananlar irkcilik ile itham ediliyordu. Bugun yarin oturun, okuyun ve izleyin, bakalim, herhangi bir yazar, cizer, gazete, televizyon bu partiyi irkcilik ile itham edebilecek mi? Edemezler, yemez! Cunku, amerikan menseelidir bu parti, mazallah adami kaziga oturtur amerika boyle bir ithamda bulunan olursa.
Son olarak, yukarida yazdiklarimi, ve yukarida verdigim uzantida (daha once yazdigim yazida) sordugum sorulari bosverin. Bu partinin basinda bulunan zata su iki basit soruyu sorun: 1) Hergun ustunden cikarmadigi bu Iran modeli bluz neyin nesi? neyi protesto ediyor, ya da neyi temsil ediyor. Baska sekil bir bluzu yok mu? Neden hep ayni model. Emin olun bir seyin semboludur. 2) Suratinda neden hep bir ifadesizlik var? Bazi kisiler bunu ciddiyet zannedebilir. Ama degil! O surattaki ifadesizlik tamamen labaratuvar ortaminda gelistirilmis bir robot ifadesizligi. Bunu binlerce olmasa dahi yuzlerce kisiyi gorusmeye almis, her kulturden olmak uzere yuzlerce hatta binlerce farkli insan ile calismis bir kisinin tecrubesi olarak soyluyorum
Kalin Saglicakla!
Benim emperyalizmin altina yatan kisiler ve/veya Abdulhamitciler ile, dolayisi ile bu Kayi Partisi ile hicbir alakam olamaz. Ne oy veririm, ne destek veririm, ne de soyledikleri herhangi birseyi onaylarim. Bunu taa ne zaman su yazimda da yazdim (http://cemkbayram.blogspot.com/2017/08/yeni-parti.html). He alacaklari oy oranina simdiden soyleyeyim ben. Tesbihde hata olmaz derler, bu Kayi Partisi yuzde 3,1 oy alir.
He bu arada bu parti butun guzel sozleri kullanacak. Diyecekler ki: ozgurluk, hurriyet, bagimsiz secimler, bagimsiz yargi, is, as, baris, vs vs. hatta bol bol Ataturk diyecekler. Partini adi Kayi, ama hem Amerkanci, hem Kurdistanci, hem emperyalist, her sey var. Bir de bence kendinize su soruyu sorun, daha dune kadar bu tur Turkcu sloganlar, isimler vs. kullananlar irkcilik ile itham ediliyordu. Bugun yarin oturun, okuyun ve izleyin, bakalim, herhangi bir yazar, cizer, gazete, televizyon bu partiyi irkcilik ile itham edebilecek mi? Edemezler, yemez! Cunku, amerikan menseelidir bu parti, mazallah adami kaziga oturtur amerika boyle bir ithamda bulunan olursa.
Son olarak, yukarida yazdiklarimi, ve yukarida verdigim uzantida (daha once yazdigim yazida) sordugum sorulari bosverin. Bu partinin basinda bulunan zata su iki basit soruyu sorun: 1) Hergun ustunden cikarmadigi bu Iran modeli bluz neyin nesi? neyi protesto ediyor, ya da neyi temsil ediyor. Baska sekil bir bluzu yok mu? Neden hep ayni model. Emin olun bir seyin semboludur. 2) Suratinda neden hep bir ifadesizlik var? Bazi kisiler bunu ciddiyet zannedebilir. Ama degil! O surattaki ifadesizlik tamamen labaratuvar ortaminda gelistirilmis bir robot ifadesizligi. Bunu binlerce olmasa dahi yuzlerce kisiyi gorusmeye almis, her kulturden olmak uzere yuzlerce hatta binlerce farkli insan ile calismis bir kisinin tecrubesi olarak soyluyorum
Kalin Saglicakla!
Wednesday, August 30, 2017
30 Agustos 2017 Kutlamasi
Ben pek sukreden birisi degilimdir, cunku; dua, kader, kismet, vs. gibi seylere inanmam. Ama gel gor ki, bu sabah bir kalkdim, ve yine 2015 Agustos ayinda yazdigim yazi aklima geldi: http://cemkbayram.blogspot.com/2015/08/yeni-genelkurmay-baskani-gkb.html?spref=bl Bakin yazinin sonunda ne demisim: "... Oyle bir bun gelecek ki, butun bunlari tsk ve polise yapanlar, kendilerini korumak icin silahli guc arayacaklar, ama bulamayacaklar. Bulamamalarinin nedeni silahli guclerin olmayisi olmayacak; aksine kendilerine yuzde yuz biyat etmis silahli gucleri olacak, ama bu silahli gucun basindakiler (gkb'nindan tegmenine kadar) yeterli ve gerekli bilgi, cesaret, deneyim, ve de disipline sahip olmayacklar. Hepsi sofu olacak... "
Bugunlerde okuyorum ki Pakistan'dan subay yardimi istiyorlarmis. Insan ister istemez, yazdigi birseyin oldugunu olmeden gordugu icin sukretmek istiyor. :):):) Cok mutluyum, cooook. Hani Ali Nesin "Oh canima deysin" der ya, ben de diyorum ki Beter Olun. Bunu sadece TC'nin basindaki yonetime degil
Turk Milleti'ne de soyluyorum. Beter olun. Cunku: ben bu durumdan TBMM'de temsil edilen partilere oy vermis olan herkesi sorumlu tutuyorum. Alkis, alkis, alkis, 10 puan, 10 puan, 10 puan ! Cok guzel yaptiniz, aferin size !!!
Recebim! Ah Recebim! Hosaf pasalari ile nereye kadar gideceksin? He? De bi hele? Bak ABD yuzbinlerce silahi yigdi Suriye'ye. Ne yapacak bu silahlari? 3 zamana kadar anlarsin ne yapacagini. Aklinda bulunsun diye soyluyorum, ABD bosuna silah yigmaz. Bir de ABD yigdigi silahlari geri ABD'ye
goturmez. Goturmemesinin nedeni ekonomiktir. O silahlari geri goturme maliyeti, yenisini alma maliyetinden fazladir. Senin yanindaki danismanlar ya bu konulari ya bilmez, ya da zaten ABD'nin adamidirlar. Gerci TSK'nin silah envanterine bir baksaydin bunu anlardin. Ama devlet yonetimi anlayisin evlere senlik oldugu icin bakmamisindir. Sen en iyisi mi namaz kil, namaz. Iyi gelir. Cok fena sictin ama yapacak birsey de yok. Artik temizlemeye calistikca, oraya buraya bulasacak. Ne yapcan be Recebim. Bak sunu soyleyeyim: Sana garanti veriyorum, ABD seni daragacina cikardigi zaman, ipini o yanindaki danismanlar cekecek. Bir de kacarim, yuruttugum paralarlar gul gibi gecinirim diye dusunme, ABD mal varliklarina el koyarsa ki isterse butun dunyada koyar, o paralarin uzerine soguk su icersin. Bak Iran 1979'dan beri dunya piyasalarindaki taaa o zamandan kalan paralarini geri alamiyor. Yani anlayacagin, isin zor. Tek tavsiyem, Turkiye'de tabanini genisletmeye, guclendirmeye calis, aksi taktirde asacaklar seni. Cok fena hazirlaniyorlar! Ama tabi Mehmet Akif Ersoy'un hani bir dizesi vardir, gerci sen sevmezsin hem o siiri, hem de Mehmet Akif Ersoy'u, degil mi?
Ne der Mehmet Akif Ersoy: "Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. "Ben bunu nasil okuyorum, biliyor musun?
"Doğacaktır senin hak ettigin gunler...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın."
Neden boyle okuyorum? Cunku, hic kimseye birsey va'ad edilmez.
Birseyi alabilmek icin calismak lazim. Calistiktan sonra, o sey hak edilir,
dolayisiyla kazanilir. Bunu insanlar va'ad olarak algilarlar. Neyse anlayan
anladi. Anlamayana da davul zurna az,
Simdi yine ici bos 30 Agustos kutlamalari yapiliyor. Ici bos duyorum, cunku; vatanin her karisi isgal altinda ama bizim salak milletimiz hala zafer kutlamalari yapiyor. Hangi zaferi kutluyorsunuz? Adam size demedi mi "Cumhuriyeti biz kurduk onu yaşatacak ve yükseltecek olan sizlersiniz!" diye? Siz ne yaptiniz? Gobek tasinda yuvarlandiniz, keyfinize keyif kattiniz! Simdi zaferi kendiniz kazanmis gibi kutlamalar yapiyorsunuz? Bu kutlamalari yapabilmeniz icin, kendiniz ilk once dusunun ben hangi zaferi kazandim diye? Eger varsa bir zaferiniz kutlayin ! Ama memleketin her kosesi Almana, Araba, ABDliye, Yahudiye, ona buna satildi ise, sunu da anlayayin: bu memleket artik sizin degil, toprak kime ait ise onundur.
Sizinkisi zugurt kutlamasidir. Bakin FIlistin'e ne oldu? Siz simdi Yahudilerin Filistini silah zoruyla aldigini da zannediyorsunuzdur, cunku: okumuyor, ondan bundan tarih dinliyorsunuzdur. Turkiye'nin sonu geliyor, az kaldi. Siz boyle zafer kutlamalari yaparken, ustunde yasadiginiz topragi, icinden yasadiginiz
evi, baginizi, bahcenizi, ormaninizi adamlar basip parayi aliyor. Ne diyelim? "Zaaabaaaaha gadar dans!"
Friday, August 25, 2017
Yeni Parti
Bhaahaha...
Bu benim gulmem her zaman oldugu gibi. Yani "Unutulanlar disinda, degisen birsey yok". Son gunlerde orda burda okuyorum. Aksener midir, paksener midir, yoksa sener sen midir, nevi sahsina munhasir bir zat parti kuracakmis. Kursun varsin, ben de kuracam bir parti, hatta ben Haluk Levent'in kurdugu AHBAP partisini destekliyorum. Bugun aday olsun, aninda oyumu vericem.
Bu nevi sahsina munhasir kisiye benim sorularim sunlar olur: 1) Madem bu kadar erkek idin de, neden bu zamana kadar bekledin? 2) Parayi nerden buldun? 3) Ekmeleddin efendi aday gosterildiginde, bu erkekligin neredeydi? Ben cevabini vereyim: Bu zamana kadar bekledin, cunku: ABD sana icazeti simdi verdi. Para ABD, ya da ABD'nin kurum, kurulus, ve/veya Turkiye'deki ajanlarindan geliyor. Ekmeleddin'e de ses cikartamadin, cunku: ekmeleddin ABD'nin adayi idi. Hadi yine kur, alacaksin babayi, oturacaksin oturdugun yere.
Beni rahatsiz eden o degil. Beni rahatsiz eden: Orda, burda, son gunlerde yok Osman Pamukoglu da katiliyor, yok gorusecek, yok oyle, yok boyle diye cikan haberler. Ulan, madem erkeksiniz, Osman Pamukoglu'ndan neden medet umuyorsunuz? Haberlerin hepsi de yalan. Bakin HEPAR'a 2009 ve 2013 yillari arasinda 5-6 aradasla, o ya da bu sekilde destek vermis, yardimci olmus, arastirma yapmis kisi olarak sunu soyleyeyim: 1) Osman Pamukoglu'na boyle bir teklif ile gidebilecek bir buzuge sahip hic kimse yok Turkiye'de. Nedeni ise Osman Pamukoglu'nun ABD'den icazeti yok. 2) Bir teklif ile gidilse bile, o teklif kesinlikle, Osman Pamukoglu'nun kabul etmeyecegi bir teklif olacaktir ki amac "Biz teklif ettik, kendisi gelmedi" pisligini atmak. 3) Osma Pamukoglu'nun golgesinden bile korkar bu nevi sahsina munhasir kisi, cunku: Pamukoglu'nun bu partiye girmesi demek, 1-2 yil icinde partiyi ele gecirmesi demektir. 4) Osman Pamukoglu'nun ideolojisi ile bu zat ve yanindakilerin, tipki Y-CHP, MHP gibi partilerin oldugu gibi, ideolojileri cok farklidir. Soyle anlatayim: bakin Turkiye'de ABD'den icazeti olmayan hic kimse General yada Amiral olamaz. Osman Pamukoglu aradan kacirilmis 1-2 general/amiral'den birisidir ki o da zorunluluktan yapilmistir. Nasil oldugunu dinlemek anlamak isteyenler "Kan Uykusu" Belgeseli'ni izlesinler.
Butun bunlari soyledikten sonra, bugun 25 Agustos 2017, tarihe not duselim: Y-CHP'nin oyu kac? %25 diyelim. MHP'nin oyu kac? %15 diyelim. Yani toplam %40. Parti kurulduktan sonra bu %40'i bolusecek 3 parti olacak. Ya Y-CHP, MHP ve Yeni Parti. Ya da MHP AKP'ye katilirsa, AKP, Y-CHP ve Yeni Parti. Sonuc: Bu 3 partinin alacagi toplam oy %40'in altinda olacaktir. Alin size bir teknik analiz. Musait gordugunuz sekilde kullanin.
Hadi eyvallleeeeehhhhh !!!!
Bu benim gulmem her zaman oldugu gibi. Yani "Unutulanlar disinda, degisen birsey yok". Son gunlerde orda burda okuyorum. Aksener midir, paksener midir, yoksa sener sen midir, nevi sahsina munhasir bir zat parti kuracakmis. Kursun varsin, ben de kuracam bir parti, hatta ben Haluk Levent'in kurdugu AHBAP partisini destekliyorum. Bugun aday olsun, aninda oyumu vericem.
Bu nevi sahsina munhasir kisiye benim sorularim sunlar olur: 1) Madem bu kadar erkek idin de, neden bu zamana kadar bekledin? 2) Parayi nerden buldun? 3) Ekmeleddin efendi aday gosterildiginde, bu erkekligin neredeydi? Ben cevabini vereyim: Bu zamana kadar bekledin, cunku: ABD sana icazeti simdi verdi. Para ABD, ya da ABD'nin kurum, kurulus, ve/veya Turkiye'deki ajanlarindan geliyor. Ekmeleddin'e de ses cikartamadin, cunku: ekmeleddin ABD'nin adayi idi. Hadi yine kur, alacaksin babayi, oturacaksin oturdugun yere.
Beni rahatsiz eden o degil. Beni rahatsiz eden: Orda, burda, son gunlerde yok Osman Pamukoglu da katiliyor, yok gorusecek, yok oyle, yok boyle diye cikan haberler. Ulan, madem erkeksiniz, Osman Pamukoglu'ndan neden medet umuyorsunuz? Haberlerin hepsi de yalan. Bakin HEPAR'a 2009 ve 2013 yillari arasinda 5-6 aradasla, o ya da bu sekilde destek vermis, yardimci olmus, arastirma yapmis kisi olarak sunu soyleyeyim: 1) Osman Pamukoglu'na boyle bir teklif ile gidebilecek bir buzuge sahip hic kimse yok Turkiye'de. Nedeni ise Osman Pamukoglu'nun ABD'den icazeti yok. 2) Bir teklif ile gidilse bile, o teklif kesinlikle, Osman Pamukoglu'nun kabul etmeyecegi bir teklif olacaktir ki amac "Biz teklif ettik, kendisi gelmedi" pisligini atmak. 3) Osma Pamukoglu'nun golgesinden bile korkar bu nevi sahsina munhasir kisi, cunku: Pamukoglu'nun bu partiye girmesi demek, 1-2 yil icinde partiyi ele gecirmesi demektir. 4) Osman Pamukoglu'nun ideolojisi ile bu zat ve yanindakilerin, tipki Y-CHP, MHP gibi partilerin oldugu gibi, ideolojileri cok farklidir. Soyle anlatayim: bakin Turkiye'de ABD'den icazeti olmayan hic kimse General yada Amiral olamaz. Osman Pamukoglu aradan kacirilmis 1-2 general/amiral'den birisidir ki o da zorunluluktan yapilmistir. Nasil oldugunu dinlemek anlamak isteyenler "Kan Uykusu" Belgeseli'ni izlesinler.
Butun bunlari soyledikten sonra, bugun 25 Agustos 2017, tarihe not duselim: Y-CHP'nin oyu kac? %25 diyelim. MHP'nin oyu kac? %15 diyelim. Yani toplam %40. Parti kurulduktan sonra bu %40'i bolusecek 3 parti olacak. Ya Y-CHP, MHP ve Yeni Parti. Ya da MHP AKP'ye katilirsa, AKP, Y-CHP ve Yeni Parti. Sonuc: Bu 3 partinin alacagi toplam oy %40'in altinda olacaktir. Alin size bir teknik analiz. Musait gordugunuz sekilde kullanin.
Hadi eyvallleeeeehhhhh !!!!
Subscribe to:
Posts (Atom)